CAMİ VE GENÇLİK
İnsanların yaratılış gayesi, Allah’a teslim olup ona olan kulluğunun gereğini yerine getirmektir. Özellikle Müslümanların kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla bir bütünlük içerisinde kulluk şuuruna ermelerini sağlayan mekânların başında hiç şüphesiz camiler gelmektedir. Allah’ın evleri olan bu güzide mekânlarda cemaat halinde namaz kılmak, Allah’ı zikretmek, tesbihatta bulunmak, onun yüceliğini düşünmek imkânı olduğu gibi, Kur’an-ı Kerimi okumasını öğrenmek, tefsir, hadis ve fıkıh bilgilerinden istifade etme imkânları mevcuttur. Bununla beraber mescit ve camiler, Müslümanların kalben huzur buldukları, aynı safta namaz kıldıkları kardeşleriyle tanışıp paylaşım ve dayanışma içinde olabildikleri yerlerdir. Allah ve peygamber sevgisinin olgunlaştığı, şeytanın şerrinden, nefsin dürtülerinden emin olunduğu mekânlardır camiler. Neyin haram, neyin helal, neyin hayır, neyin şer olduğunu öğrendiğimiz yerler olması hasebiyle camiler aynı zamanda eğitim ve öğretim sahalarıdır.
Yüce Allah, Müslüman toplumu için bu denli önemli olan cami ve mescitlerin imarını ve korunması görevini müminlere tevdi etmiştir. Yüce Mevla’mız Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmuştur. “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allahtan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” Tövbe, 18.
Cami ve mescitler, dünyanın her tarafında Mescid-i Haramın birer şubeleridir. Bu kutsal mekânların ihtiyaca binaen yapılması, korunup kollanması, temiz tuıtulması, saygı gösterilmesi ibadet kapsamında yer alır. Peygamberimiz (sav) efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuştur. “Kim bu dünyada Allah için bir mescit yaparsa Allah da onun için cennette bir köşk inşa eder.” Riyazüssalihin.
Cami ve mescitler, Allah’a yakınlığımızı sağlayan, mekânlar olmakla beraber, aynı zamanda ilim ve irfan yerleridir. Bu bakımdan çocuklarımızın ve gençlerimizin de bu ilim ve irfan ortamlarından istifade etmeleri büyük önem arz etmektedir. Hüsnü ahlak sahibi olmaları, her türlü insan sağlığına zarar veren maddelerden korunmaları, zaman ve gençliğin birer nimet olduğunu kavrayabilmeleri için gençlerimizin cami -cemaat buluşmalarına katılmaları kendileri için yararlı olacaktır. Ebeveyn olarak çocuk ve gençlerimize rehber ve danışmanlık yapmalıyız. Onların yaşadıkları ortam, bizim yaşadığımız zaman ve mekân gibi olmayabilir. Bizler onları içinde bulundukları ortama göre değerlendirmeli, sorun çözen birey olmalıyız. Onlar için sadece maddi besinlerin yeterli olmadığını, en azından bir o kadar manevi besinlerin de her zaman ihtiyaç olduğunu düşünmeliyiz
Peygamberimiz (sav) bir hadisinde şöyle buyurmuştur. “İnsanda bir organ vardır. Eğer o, sağlıklı ise vücudun tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin o, kalptir.” Buhari, İman, 39.
İşte kalplerin sağlıklı olması Allah’ı anmakla, onunla daima iletişim kurmakla mümkündür. Bu imkânı bizlere sağlayan Allah’ın evleri camilerdir. Fiziken ve ruhen sağlıklı gençlerimizin varlığına ihtiyacımız var. Öyleyse hep birlikte gençlerimize rehberlik edelim. Başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere fıkıh, hadis ve tefsir ilimleriyle onları tanıştıralım. Allah ve peygamber sevgisiyle yaşamalarına vesile olalım. Bilelim ki, her iki sevginin olduğu yerde huzur ve mutluluğun varlığı, daim olacaktır.
Tahsin ÖTGÜÇ
Emekli müftü