CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİNİN ÖNEMİ
Yüce Dinimizin temel müesseselerinden birisi ve en başta geleni hiç şüphesiz cami ve mescitlerdir. Mescid, “Allah'a secde edilen yer” demektir. Cami kelimesi ise, “toplayan, bir araya getiren” anlamına gelir. Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde cami yerine mescid kelimesi kullanılmıştır. Her iki kelime de Müslümanların topluca Allah’a ibadet ettikleri kutsal mekânları ifade eder. Ancak halk arasında mahallelerdeki küçük ibadet yerlerine mescid, daha büyük olanlarına ise cami denilmektedir.
Mü'minleri Allah'ın birliği etrafında toplayan; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının olgunlaşmasını sağlayan camiler, İslam'ın kutsal mekânlarıdır. Dil, renk, ırk ve kültür farkı gözetilmeksizin milyonlarca insan, her gün camilere gider, omuz omuza saf tutar, ibadet eder ve huzur bulurlar.
Camiler; İslam tarihi boyunca sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık için önemli hizmetler görmüş; insanlara barış, huzur ve güven telkin etmiş; asırlarca ilim, bilim ve ilerlemenin mektebi, birlik ve beraberliğin merkezi olmuştur. Camiler, ibadet yerleri olmakla beraber, eğitim ve öğretimin yapıldığı, insanlara dinî ve ahlakî konularda bilgilerin verildiği birer ilim ve irfan yuvalarıdır. Camiler, toplumun her kesiminden insanın hiçbir ayrım gözetmeden ortak bir düşünce, aynı heyecan ve gaye ile bir araya geldikleri kutsal mekânlardır. Camiler, minber ve kürsülerinden verilen vaaz ve hutbeleri ile inananlara ilim, irfan, edep, sevgi, saygı, hak ve hukuk dersi verilen birer yaygın eğitim müesseseleridir. Kur’an’a ait meselelerin müzakere edildiği, hayata yön ve istikametin verildiği ilim ve irfan ocaklarıdır.
Camilerimizde günde beş vakit minarelerden okunan ezanlar tüm insanlığı tevhide, namaza, kurtuluşa, huzur ve mutluluğa, gafletten uyanmaya ve manen dirilişe çağırmaktadır. Camiler, zengin-fakir, köylü-şehirli, amir-memur, resmi-sivil, yaşlı-genç, siyah-beyaz, yerli-yabancı... herkesi bünyesinde toplayan mekanlardır. Bir ülkenin, Müslüman ülkesi olmasının mührü ve tapu senetleridir. Camiler; aynı safta omuz omuza, diz dize namaz kıldığımız mabetlerimizdir. Üzüntülerimizi giderdiğimiz, moralimizi müspet anlamda düzelttiğimiz, hoşgörü anlayışımızı güçlendirdiğimiz ve pekiştirdiğimiz yerlerdir. Birbirimize merhamet etmeyi, acıları paylaşmayı, kimsesiz-yoksul, dul ve yetimlere yardım etme duygularını kazandığımız mabetlerdir. Kâmil manada insan olmanın yollarını ve esaslarını, camilerimizde yapılan telkin ve nasihatlerden öğrenmekteyiz
Kutsal camilerimiz kadar, bu camilerde görev yapan din görevlileri de önemlidir. Çünkü birçok alanda, hususan camilerde din hizmeti yürüten din görevlilerimiz çok önemli bir vazife icra etmektedirler. Onlar mihrapta namazımızı emanet ettiğimiz, minberde ve kürsüde öğütlerini dinlediğimiz, kendisinden Kur'an öğrendiğimiz, dualarına amin diyerek rehber kabul ettiğimiz kimselerdir. Din görevlileri, mutlu günlerimizde mutluluğumuza destek olan, üzgün günlerimizde de üzüntülerimize ortak olan, çıkmaza düştüğümüzde bize yol gösteren gönül dostlarımızdır.
Dinî değerlerin bilinmesi, erdemlerin yaşanması, güzelliklerin artması için çalışmayı hayatının gayesi edinen din görevlileri, toplumumuzun manevi inşasında çok önemli bir görev üstlenmektedir. Kuran-ı Kerim’de “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Al-i İmran, 3/104) buyrulmuştur. Din görevlileri, Kuran-ı Kerim’de ifade edilen bu topluluğun temsilcileridir.
Toplumumuzda temel insanî ve ahlakî değerlerin yaşanmasına, toplumumuzun manen yükselmesine önemli katkılar sağlayan, camilerimizin inşa ve imarında rol alan, dünyevi bir karşılık beklemeden büyük fedakarlıklarda bulunan, samimi davranış ve güler yüzleriyle gönüllerini bütün insanlara açan, hikmet dolu sözleri, dinlendirici hoş sohbetleriyle büyük, küçük herkesin gönlünü kazanan ve görev mahallerinde büyük azim ve gayretle din hizmetlerini en güzel bir şekilde sunmaya gayret gösteren Din Görevlilerimiz, bu şerefli hizmetleriyle Peygamberimizin varisleri olmuşlardır.
İşte Diyanet İşleri Başkanlığımız, birlik ve beraberliğimizin sembolü olan camilerimizin imarını, fonksiyonlarını, ferdî ve toplumsal hayatımızdaki yerini daha iyi ortaya koyabilmek, yeni yetişen nesillerimiz üzerinde cami ve mescitler hakkında kalıcı izler bırakabilmek, toplumda din ve sosyal hizmet gönüllüleri olarak çalışan din görevlilerimizin önemine vurgu yapabilmek amacıyla Ekim ayının ilk haftasını “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlamaktadır.
Bu haftanın insanlarımız, camilerimiz ve din görevlilerimiz hakkında hayırlara vesile olmasını diliyor ve amacına uygun olarak güzel hizmetlerle dolu dolu geçmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Bu vesileyle ömrünü din hizmetine adayan fedakâr hocalarımızın vefat edenlerine rahmet ve mağfiret, halen görevde olanlarına sıhhat, afiyet ve muvaffakiyetler temenni ediyorum.