Bedrettin KELEŞTEMUR


CUMA GÜNÜNE

FİKİR BAHÇESİ


CUMA GÜNÜNE

Bedrettin KELEŞTİMUR

Biliriz günlerin sultanı sensin

Sûre olup nûrun beyanı sensin

İbadet iman için bir kın değil mi?

İbadet vecd için akın değil mi?

Mescit zikre tanık kalbin aynası 

RABBE niyaz yanık kalbin aynası

Ey Cuma, mü ‘minin yankısı sensin

 

GÜNE SELÂM

Güne selâm, dua ile merhaba

Niyet et hayra, ihlasa merhaba

Aklım, hissim, idrakim bir pervane

Aşk ile dönen, semaya merhaba

 

CUMA GÜNÜNE

Günlerin efendisi, sefa geldin

Bir saf olmaya gönüller ısındı

Zaman içinde vefalı dost geldin

Dost meclisinde gönüller ısındı

Mescitler, zikre nişan, kalbe düştü

Seyrinde âlem bize cezbe düştü

 

CUMA GÜNÜNE

Selâm, Selât dualar üzerine

Sefayla geldi, rahmet günü Cuma

Gönüller şifa bulur, nazarına

Bir sevdadır, ibadet günü Cuma

Hak, ‘niyet et’ der kurtuluşun için

Gözyaşı yangını vuslatın için

 

CUMA GÜNÜNE

Davamızdır, ‘yeryüzü Mescid’ olsun

İnsanlar, hür, adil, güven içinde

Başı dik, alnı açık, mesut olsun

Saf olsunlar, ‘sıra dağlar içinde’

Manevi zenginliği İHLAS olsun

 

CUMA BAYRAMI

Cem olur yürekler, huzurla safta…

Af diler dualarla, o mabette

Uhrevi bir âlem; akıl ihlasta

Hâl ilmi, “namaz müminin miracı”

Şu can, fani bedende ikamette

El-Hak, “ete kemiğe bürünmekte”

 

CUMA GÜNÜNE MERHABA

Dua yağmurunda rahmetin kaplar

Âminler, âminler gönül aşılar

Ümit Bahçemde, mizanlar, hesaplar

Ufkumda güneş, ahenkle ışılar

Cuma Sabahı, gül kokulu seda

Şükranla Rabbine el bağlayan eda

Merhaba zikre nişan seccadeler

CUMA GÜNÜNE

Yarım asır öncesine gidiniz

Cuma Günü, bir bayram şenliğidir

Köyden kasabaya hayvan sırtında

Yol alır genci, kadını, erkeği…

Sıla-i rahimdir, vatan toprağı

Cuma selâsı yükselir camiden

Çarşısı, pazarı boşalır bir anda

Gönlünüzde bir sevgi, bir heyecan

Canlar bir safta, sıra dağlar gibi…

Kıyamdan secdeye, tevhit boyası…

O boya ile mayalanır Âdem

Ruhani bir iklimle dolar, taşar,

Çocukluğum o manevi ihtişamda…

 

CUMA GÜNÜNE

Gönlüme aydınlığım doğduğu gün

Hayırda yarışanlar hadi gelin

Safların zikirle doğrulduğu gün

Ervaha karışanlar haydi gelin

 

CUMA GÜNÜ

Günlerin tacı, gönlün miracı

Cuma Bayramı sefalar getirdi

Hakk’a el bağlayan saflar merhaba

Şükür edası, senalar getirdi.

 

CUMA GÜNÜNE

Bütün gönüllerin cem olduğu yer 

Saf tutar vahdette, omuz omuza 

Canların halvet ile dolduğu yer 

Cuma bayram bize, haydi namaza 

Haydi Sâlaha... Haydi fâlaha...

 

CUMA GÜNÜNE 

Cuma hakkın bize lütfu ihsanı 

Bedri, bir akıl yürek saf olalım 

Ezanlar davete çağrı beyanı 

Gayretimiz bize insaf olalım

 

CUMA GÜNÜNE

Cuma bizlere günlerin baştacı

Seferberdir millet bir saf olmaya!

Dua dertlere derman diner acı!

Hekimler söyler sevgidir utacı

Çağrı, saflarda bir saf olmaya

Günahlardan arınıp af olmaya

 

SAF TUTMUŞLAR

Dağ, vadi, ova, nehir saf tutmuşlar

Gök kubbenin altında bir tebessüm

Renkler cıvıl cıvıl halay tutmuşlar

Sadece gönlüme çizilen resim!

Nimete şükranla infak tutmuşlar

 

CUMA GÜNÜNE

Yeryüzüne dağılır, rızık toplar

Camiler, âlemi bir safta toplar

Bal yapan arı kovanı mahşerim;

Ruhumu envarı güzellik kaplar

 

BEYAZ YANGINLAR

Başımı beyaz yangınlar sardı!

Gönlüme ak düştü, farkına vardım

Ölüm duvağında benzim sarardı!

Günahın, vebalin farkına vardım

Ne ben dünyaya yâr; ne dünya bana

Bir garip dünyanın farkına vardım!

 

KIYAMA KALKAR

Kıyama kalkar su, huşu içinde

Dökülür deryaya koşu içinde

“Damla damla akan gözyaşı değil!”

Yedi başak veren düşü içinde!

 

YÜRÜYELİM

Yağmur duasının serinliğinde

Şiirin limanına yürüyelim

Sevginin masmavi derinliğinde

İlham pınarlarına yürüyelim

Grup düşüncesinde bakışların

Işığı ufka düşer nakışların

Narin bir suya benzer akışların

Sevdalı yüreklere yürüyelim

Güler yüze, bakışında gül kokar

Söz, gönül teriyle gül suyu döker

Özüm, selvi boylu dilyâr çıkar

Mehtaplı gecelerde yürüyelim

Akıldan pay alalım, bölüşelim

Bir dilekte kalalım, üleşelim

Ufku seyre dalalım, gülüşelim

Bahtımıza yarence yürüyelim

Dağlar, nehirler, vadiler, ovalar

Hey! Mısralar birbirini kovalar

Yüreğime işler nemli havalar

Şi’rin izbe yolunda yürüyelim