Bedrettin KELEŞTEMUR


CUMHURİYET

FİKİR BAHÇESİ


CUMHURİYET

Bedrettin KELEŞTİMUR

Ulu çınarın altında toplandık

Seni yürekten andık, Cumhuriyet

Yeni destanlar yazmaya inandık;

Rabbimin büyük nimeti, Cumhuriyet

 

Ulu çınarın altında dertleştik

Çelik kıvamına geldi, sertleştik

Vatan dedik, kutsal dedik; gürleştik

Gönüllerin şarkısı Cumhuriyet

 

CUMHURİYET

Cumhuriyet, halk içinde hakkın yolu

O yolda, milli iradenin sesi

Yükselir, yüce ufuklarda yolu

Bir akıl, bir yürek olmanın sesi

Ezelden beri, ecdadın fıtratı

Sağduyuyla geçer, dünya sıratı

Yürü, büyük davalar seni bekler

Bak meyveye dönmüş, bütün çiçekler…

 

CUMHURİYET

Cumhuriyet, hür iradenin sesi

Onda neşet bulur, mutluluk neşesi

İnsan olmak, öznesinde ifadem;

Gayri değil, bir zümrenin hevesi

 

GENÇLER 

Gençler, Cumhuriyet Bayrağı altında;

Hür yaşamak azmiyle bir arada

Yemini vardır, Gökkubbe altında

"Toplu vurdukça yürekler" bir arada

 

RİYA

Aynalardan kaçırmaz yüzünü

Riya, insandan kaçırır kalbin

 

DÜNYA

Dünya, sevdasıyla aldatır

Acısıyla da, yürek kanatır

Neresinden bakarsan, yaslı dünya;

Âlemi gözyaşlarıyla ıslatır

 

YALAN

Yalan içinde, zulmün tohumu

Kötü çığırlar, ondan neşet bulur

Yalan içinde zehrini besler;

Zehri meyveye düşer, nifak bulur

 

MUTLULUK

Üç nesli bir arada görmek kadar,

Mutluluk kaplar, bütün dünya mı?

Vermesin Rabbim, ne elem, ne keder;

Şerden, nifaktan saklasın dünya mı?

 

ZULME MEYDAN VERME

Zulme meydan verne, onun ateşi,

"İçinizde iyileri de yakar"

Ümmetlerin helakini bir düşün, 

Düşleri bile zihinlere zarar

 

TÜRKÜLER

Türküler, gurbet söyler, hasret çeker 

Sanki güz havası içimde tüter

Ayrılık, o kadar zor ki, sıladan;

Dert çeker sancısı, göğsümde tüter

 

Taş koyulur,

Taş üstüne, taş koyulur

Girme, namert fendine,

Yol üstüne taş koyulur

 

Kapanmaz,

Dil yarası kapanmaz,

Açma tefrikaya kapı,

Aralarsan kapanmaz

 

NEREDE GAFİL VARSA

Nerede gafil varsa, gözleri kör!

Gönülden gelmeyen sözleri de kör

Yıkar, döker; âleme bakışı kör

Kör bir dünyanın dehşetinde kaldık!

 

ZOR GÜNLER SENİ BEKLER

Dinimiz, ‘çalış’ diyor, sen çalışmadın!

Zorluğa, sıkıntıya alışmadın!

Bir olup kardeşinle üleşmedin

Cihat; kalemle, fikirle, gönülle…

Cihanda bir akıl, yürek olmadın

Sırat-ı müstakime yol bulmadın

Tarihten ibret alıp, ders almadın!

Düşman ölüm yağdırır topla, gülle

Zor günler seni bekler… Seni bekler

 

HİKMET DERSİNİ

Yeis yok hanemizde, dilimizde

Yesevi ’den aldık, hikmet dersini

Efkâr dağılır bizim şiirimizde;

İlham kaynağıdır, besler harsını!

 

SİL KALBİNDEN

Gözü kör, kulağı sağır olanı

Bedeni kendine ağır olanı

Nefretle, âleme hırs bileyeni

Benlik hevesinde yol dileyeni

Sil kalbinden, zulme nefes olanı!

 

Parça, bütünde güzel

Hakk’a esaret güzel

Dertlere şifa veren

Hazreti Furkan güzel