ELAZIĞ VE TURİZM
Bedrettin KELEŞTİMUR
15-22 Nisan tarihleri, Turizm Haftası… Geçmiş yıllara şöyle bir bakıyorum da, Turizm Haftası boyunca; “Harput Gezi ve Tanıtımı, Elâzığ Fotoğraf Sergisi, Elâzığ Mutfağının Tanıtımı, Kürsübaşı, Sinevizyon Gösterimi, Halk Oyunları, Hazar Baba Dağ- Doğa Yürüyüşleri ve Okullarda Turizm Haftasıyla ilgili Eğitici-Öğretici Programlar…” şehre, şehrin insanına Turizm bağlamında belli bir direnç kazandırıyordu.
Türkiye, Turizm Sektöründe yerküresinde ilk ülkeler arasında yerini alıyor 2024 yılında Türkiye’ye gelen Turist sayısı, ’62,2 milyona ulaşmış…’ Belirttiğimiz bu rakamın, “yüzde 15,4’ünü 9 milyon 599 bin 727 kişiyle yurt dışından gelen Türk vatandaşları oluşturuyor!” O halde, ülkemizi ziyaret eden, Yabancı Turist Sayısı, “52 milyon 629 bin olmuştur!”
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından yayınlanan verilere göre 2024 yılı Turizm Geliri, “61 milyar 103 milyon dolara ulaşmış bulunuyor!” Her geçen yıl, Turist ve Turizm gelirlerinde de, ‘ciddi artışlar’ gözlemliyoruz. Bacasız Sanayi/ veya Fabrika olarak da nitelendirdiğimiz turizmin, “ülkemize, ekonomik ve sosyal- kültürel açıdan da olumlu katkıları olduğunu…” söyleyebiliriz.
BM Dünya Turizm Örgütü; “2024’te dünya genelinde 1,4 milyar kişi ülkeler arası seyahat ettiğini…” belirtiyor. 2025 yılında, dünya nüfusunun, “8 milyar 160 milyon…” olarak düşünürsek, dünya nüfusunun; “yüzde 17’lerinin turizme destek sağladığını…” söyleyebiliriz. Dünya da, toplam turizm pastasının, “yüzde 4,4’üne…” sahip olmak da, ülkemiz için önemlidir.
2023 yılında, Turizm’de ilk sırayı, “89,4 milyon turistle Fransa alırken, İspanya 83,7 milyon ile ikinci ABD 79,3 milyon turistle üçüncü sırada yer alıyordu!” Türkiye, ilk dörtte yer alıyor…
Turizm için neler diyorduk; “Turizm bacasız fabrikadır” “Turizm yolu, barış ve kalkınma yoludur” “Turizm insanları kaynaştıran en kuvvetli sevgi bağıdır!”
Turizm önündeki en büyük engeller şüphesiz ki, ‘savaşlar ve salgın hastalıklardır’ Covid-19 salgın dönemini (2020-2021) ne düşünmek ve ne de bir daha yaşamak istemiyorum!
Hac, her Müslüman için farz olan bir dini ibadettir… Gönül dünyamıza yaptığımız manevi yolculuk/ veya seyahattir. Hac Yoluna bizler, ‘Barış veya Sulh Yolu…’ diyebiliriz. O halde bizim özlemimizde ne vardır, “yer küresinde barışın sağlanması…” İnsanların büyük gayelere, ideallere, ufuklara yürümesidir… Bu yürüyüşe bizler, ‘medeniyetin yeniden tesisi/ veya inşası da…’ diyebiliriz. Sıcak/ veya Soğuk Savaşlarla, medeni bir dünya inşa edemezsiniz.
TÜRSAB’ın verilerine göre ülkemizde yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen şehirlerimiz şöyle; “İstanbul, Antalya, Muğla, Aydın, Edirne, Nevşehir, İzmir, Ankara, Mardin ve Trabzon…”
Türkiye’nin her yöresi için, ‘bir saklı cennet…’ ifadesini kullanabiliriz.
Turizm sözlükte, “Bir ülkenin tabii ve tarihi güzelliklerini görmek, tanımak üzere yapılan gezi, seyahat” Günümüzde Turizm, ‘çeşitlenmiştir…’ Bunlar arasında; Sağlık ve Termal Turizmi,
Kış Turizmi, Yayla Turizmi, Mağara Turizmi, Av Turizmi, Kongre Turizmi, Gençlik Turizmi,
Yat Turizmi, Botanik Turizmi, İnanç Turizmi, Dağ Turizmi, Akarsu- Rafting Turizmi vs. sayılabilir.
Yazımızın başında da, rakamlarla ifade etmeye çalıştık, Türkiye, Turizm’de dünyanın, “ilk sıralarında yer alan…” bir konuma sahiptir. Türkiye, Turizm için bir ‘cennettir…’ diyebiliriz.
Emile Zola, “Hiçbir şey zekâyı seyahat etmek kadar geliştirmez!” Gittiğiniz bir belde de, ‘tarihe, kültüre, sanata, edebiyata, musikiye veya bilumum değerlere dokunabiliyorsunuz!” İnancımız bizlere, “Tebdil-i mekânda ferahlık var!” buyuruyor. Gittiğimiz her belde de, ‘büyük bir ferahlık duyduğumu söyleyebilirim’ Mark Twain, “Öğrenmek istiyorsan seyahat etmelisin!” Yaşadığımız şehirde de, “bir eğitimci öğrencilerine gezerek rehberlik ederek daha sağlıklı öğretici olabilir!” Bunu bir eğitimci olarak da gözlemlediğimizi söyleyebiliriz.
Elâzığ Şehrindeki bir insanıma, “Dicle nehrinin önemli kaynaklarından birisi olan ‘Dibni Çayını’ biliyor musunuz? Bu çayın üzerinde yer alan, “tarihi Tegre köprüsünü…” ne kadar biliyoruz? Bu tarihi köprü Elâzığ’ın Arıcak İlçesi, Üçocak Beldesinde yer alıyor…
Elâzığ’ın Alacakaya İlçesine bağlı, “Yalnızdamlar Köyünde Hz. Ömer döneminde Diyarbakır seferinden dönerken şehit oldukları bilinen Abdullah Bin Kab ve Muhammed Bin Fadl adında 2 sahabe makamı…” olduğunu biliyoruz. Matthew Karsten, “Seyahat için yaptığın yatırım; kendin için yaptığın en iyi yatırımdır!” Bu şehrin insanı hiç değilse, ‘kendi şehrinin dört bir yanını seyahat ederek keşfetmelidir!” tarihine, kültürüne, sanatına, edebiyatına, musikisine, halk bilimine dokunabilmelidir…
Goethe, “Gezgin bir yere varmak için değil, keşfetmek için seyahat eder!” Elâzığ’ın Karakoçan İlçesi Okçular Beldesinde, Mevlana ile buluşuruz. Ağın İlçemizde, Bağdat Fatihi Genç Osman’ın manevi ruhaniyeti sizleri kuşatır. Baskil İlçemizde, “Abdulvahap Gazi sizlere buyur eder!” Böyle ihtişamlı bir zenginliğe sahip, Elâzığ Şehri Merkez İlçeyle birlikte 11 İlçesini geziyoruz. Her İlçenin ayrı bir rengi/ kumaşı/ boyası, güzelliğine yansıyan nakışları… Bunlar arasında; “Hazar Gölü, Hazarbaba Kayak Merkezi, Harput Kalesi, Keban Baraj Gölü, Saplıkapı Kanyonu, Çırçır Şelalesi, Palu Kalesi, Buzluk Mağarası, Elâzığ Tarihi Kapalı Çarşı, Pertek Kalesi, Elâzığ Bakırcılar Çarşısı, Ölbe Vadisi, Elâzığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Harput Antik Kenti, Cimşit Bey Külliyesi ve Türbesi, Golan Kaplıcaları, Elâzığ Kültür Parkı…”
Elâzığ İli, Doğu Anadolu Bölgesinin güneybatısında, Yukarı Fırat Bölümünde yer almaktadır. Toplam alanı, 9 bin 151 km2’dir. Elâzığ Şehri, D-B doğrultusunda uzunluğu, 150 km, K-G yönündeki uzunluğu ise 65 km’dir. Elâzığ İlimiz, Keban ve Karakaya Barajlarının oluşturduğu, “su havzasıyla çevrili bir y.ada görüntüsü vermektedir.” Karasu ve Murat Vadilerinin, eşsiz doğa güzelliği Elâzığ Şehrine apayrı bir güzellik katmıştır. O güzelliği, Keban Baraj Gölüyle taçlandırmıştır. Keban Barajı, 1974 Tarihinde hizmete girdiğinde, Türkiye’nin toplam üretilen elektriğinin yüzde 20’sini tek başına karşılamıştır. (6 milyar kWh)
2025 yılına gelindiğinde de, toplam elektriğin (348,9 TWh) yüzde 1,7’ini karşılamaktadır.
St. Agustine, “Hayat bir kitaptır ve gezip görmeyenler hep aynı sayfayı okur.” Bizler, Elâzığ’ın her İlçesinde, bir farklı güzellik ile tanış oluyoruz. Elâzığ Şehri, her bakımdan, her alanda Turizm zenginliğine sahip bir ilimiz.
Türkiye’nin Hedefi Nedir? “yıl içerisinde 75 milyon turist…”
Elazığ’ın Hedefi Nedir? “yıl içerisinde 1 milyon turist…”
Turizm, gerek ülkeler ve gerekse şehirler için, önemli bir, ‘gelir kaynağıdır…’
Bizler, Elazığ’ı ‘dış dünyaya…’ bu sektörle açacağız!
Bu sektörle, hem kendi gönül coğrafyamıza; ve hem de, dış dünyaya ‘entegre’ olacağız/ bütünleşeceğiz!
Elazığ, Fırat Havzası üzerinde önemli bir konuma sahip. Turizmin bütün alanlarında; doğal bir zenginliğe sahipsiniz… Elazığ’da; Sağlık ve Termal Turizmi, Kış Turizmi (Hazar Baba) Kongre Turizmi, Gençlik Turizmi, İnanç Turizmi vs. pekâlâ yapılabilir… Harput, tarihin kadim şehridir. Sizler, Ahlat’tan Harput’a; Harput’tan Halep’e hele bir yolculuk yapınız... O yolculukta, zaman tünelinden geçerek Belek Gazi’yle de tanış olunuz… Nelere şahit olacaksınız? Selam ve Muhabbetle
