Bedrettin KELEŞTEMUR


ELVEDA ŞEHRİ RAMAZAN

FİKİR BAHÇESİ


ELVEDA ŞEHRİ RAMAZAN

Bedrettin KELEŞTİMUR

Elveda, Şehr-i Ramazan elveda

Hakkın rızasını kazanmak için

Zamanı, ruhumda eritmek için

Seferber olduğum günler elveda

Beş vaktin hürmetini anmak için

Oruçla, ihlasa uyanmak için

Zikrinde doyduğum günler elveda

Yolunda bir saf, yürek olmak için

Rahmetin, kalbe huzur dolmak için

Sükûta erdiğim günler elveda

 

ORUÇ GELDİ GEÇTI...

Oruç; sayılı günler geldi, geçti

Erenleriyle bir can oldu; geçti

Nimete, şükran borcunu ödedi 

Gün, günler duasını aldı, geçti

Kadir, kıymetin bilene dost olur

Sanma bu dünya, kimseye post olur 

Sabrı yudum yudum içti de geçti 

Her yudumu şifayla, bereketle;

Âlemlere selâm vererek geçti

 

RESUL İZİNDE

Resul izinde yürüyüşe çıktım

Ağladım, gözyaşı sel oldu, aktım

Merhamet çağlasın içimde feryat

Aşk nehri, hüzünüm yıkayan servet

Zuhur eder semada bulut, bulut

Arzın nağmesinde huzurla, umut

Nişanı zikir, haktan rahmet kapısı…

 

BU AY

Bu ay; Kur’an, ilim, marifet ayı

Dinle, sükûtla dillenmiş duayı

“Yarab! Rahmet eyle, merhamet eyle,

İslâm Âlemine hidayet eyle…

Kandiller aşkına, çağları aşsın,

Fetihler, ufuk ötesine taşsın!”

İdrakim, zamanın fendini yensin!

İz bıraksın zikrimle, seni ansın

 

RAMAZAN AYINA

Rüzgâr gibi geçtik biz, bu ramazandan

Yıkandı gönlümüz, an ve an ezandan!

Vaktin her anı, ‘nur yağdı semadan’

Yüksek bir moralle geçtik mizandan

Sükûta erdi ruhumuz nizamdan,

Miskinliği attık, kederden, gamdan

İzzet-i ikramla şad olduk zamandan!

 

EBRAR NEDİR

“Muhakkak ki Ebrar (içi dışı bir olan Salih kullar),

Elbette (Cennette) nimet içindedirler” (Mutaffifin, 22)

 

HİLE İLE…

Hile ile iş yapan illetlidir

İyi, ihsan sahibi, milletlidir

Lâyık olan, liyakat sahibi

Ehil ve hüneri ile devletlidir

 

İÇİM YANAR

Seçim der, geçim der, içim yanar der

Sevgisi iman olunca vatanın

Aha şurada derdim kanar der

Şâhadet borcu olunca atanın

Yüreğim ulu davayı anar der.

 

DOĞU TÜRKİSTAN’A

(Akrostiş Şiir)

Derler size,  Ata Yurdun neresi?

Ordu-Millet bir olduğu yerdedir

Gönülle, sevdanın candan yöresi

Ulu Türkistan olduğu yerdedir

Türk’üm demenin erdemli töresi,

Ülke davası olduğu yerdedir

Rüzgârla birlikte, Kürşat narası,

Kızıl kıyamet koptuğu yerdedir

İstiklal uğruna nice yarası,

Sabırla derdi söktüğü yerdedir

Tan yerinden bak, görürsün teresi,

Ağuyla zehir döktüğü yerdedir

Nice destanın doğduğu yerdedir

 

FİLİSTİN’E

(Akrostiş Şiir)

Feryadın tesbih ettiği yerdeyiz!

İşit, kulak ver hâk diyen sedaya

Lâkin vahşetin tüttüğü yerdeyiz

İhlasın ayağa kalktığı edaya,

Sükûtla siper kazdığı yerdeyiz!

Taşı, toprağı, hayata vedaya,

İçin için tutuştuğu yerdeyiz

Nedametin arandığı yerdeyiz

 

İNSAN MI?

Baktım vicdanına, insan mı diye!

Kanamaz yüreği, acıya niye?

Kurumuş çeşme gibi göz pınarı,

Yüreği yanmayana, çığlık niye?

 

“(Habibim, yâ Muhammed!) A’lâ (pek yüce olan),

Rabbinin ismini (sübhane rabbiyel A’lâ) diyerek tesbih et”