FÜTÜVVET DİLİYLE
Bedrettin KELEŞTİMUR
Canlar, dostlar, yarenler
Gelin, fütüvvet diliyle konuşalım!
Dedikodu, bizim işimiz değil!
Ferasetle, engelleri aşalım
Ağulu pusular, aşımız değil
Coğrafyayı, gönül evi yapalım!
Gönülden yollar, köprüler yapalım
Sevgiyi, hanemize harç yapalım
Gönülsüz işler, muradımız değil
ŞİİR VE ŞAİR
Resul’ün hırkasını taşır, şair
“Şiirde hikmet gibidir” der, Resul
Anladım, “sanat Allah’ı aramak…”
Bildim, “çelik çomak işimiş, sair…”
Şiir, dua gibi süzülür gönlümden
Hikmet pınarı gibi kaynar özümden
İlham kaynağı gibi taşar özümden
CİVANLAR TAŞISIN
Çevirdim tarihin yapraklarını,
Gözyaşı yoğurmuş topraklarını
Hüzün yağmurları üzerimizde
Civanlar taşısın bayraklarını
KORKMA
Korkma! Yürü, asırlar seni bekler
Sıddıklar, sadıklar, şehitler yolu
Kutlu yolda, nesiller seni bekler
Vatan sevdasında, ahitler yolu
Gönül kapısı, maveradan bekler
KORKMA
Küresel kahpeler fitne peşinde
Yarenleri, insan avı peşinde
İnancımız, fitneyi uyandırma!
“Korkma” koş mefkûren peşinde
BU MİLLETE
Bu millete tuzak kuran kafalar,
Bir yürek saf duran dağlar aşılmaz
Hatırla bir daha Çanakkale'yi
Geçerim diyen bir daha afallar
Gaflet, delâlet bilsin ki, Türk yılmaz
Şehadete susayan askerleri
BİZİM SOHBET DİLİMİZ
Bizim sohbet dilimiz, sükûtun çağlayanı, şiirledir.
Hikmet dersini, Pir-i Sultan’dan aldık!
Yesevi Dergâhından aktık, Yunus yüreğine…
Gönülleri fetheden âşıklara merhaba!
“Seyreyle aşk nehrini bozkırlara can verir!”
BİR KAHRAMAN ANADOLU
Yüreğinin yangını, yüzüne aksetmiş!
Gerilmeyen yüzünde,
Sırıtmayan tebessüm!
Kaçar, ikiyüzlülükten!
Kaçar, çığlık gibi sessizlikten!
Anadolu’yu, ıslak gözyaşlarıyla gez.
Ilgıt ılgıt esen, rüzgârlarıyla gez.
Bir Anadolu, Yunus gibi derviş!
Süleyman gibi zirve!
Selimiye gibi kubbedir
Aldın mı toprağın kokusunu;
Vebali omuzlarında,
Bir kahraman Anadolu!
BIR OLMAK
Bir olmak, öyle güçlü bir şuur ki,
İyilikler, nehir yatağı gibi
Rıza makamı, öyle bir vakar ki,
Olmak, tan vaktinin şafağı gibi
Lebbeyk, öyle yüreklerden akar ki,
Meydanların fethe atağı gibi
Arkadaş hislerim öyle vurur ki,
Cenk naralarının otağı gibi
GÖZYAŞIYLA
Evimin yolunda, bir ömür boyu
Huzuru yudumlayarak yürüdüm!
Söz orucumu, akdimi bozmadım!
Yüreğim titrer, bir Hoşseda’ya
Dünya fani, hayat kısa; hasretim,
Gözyaşıyla dolu dolu yürüdüm!
GÖZYAŞI DÖKER
Katar katar hayat çeker tirenler
Çığlık çığlık ölüm kusar tiranlar
21. asır kasırga gibi
Her anı gözyaşı döker sirenler
HAMALLIK
(akrostiş şiir)
Hayat yükü ile yoğrula durdum
‘Adam aldırma’ demedim, yürüdüm!
Manasıyla zamana, doğrula durdum
Akıldan yana vicdanı aradım!
Latif ismiyle de, çağrıla durdum
Lirik bir şiiri hayata kurdum
Ilık rüzgârlarla savrula durdum
Kaldır yükünü, dünyaya hamallık
Hamallık buymuş, hevesime yordum
Kâh fikrimin, kâh haberin hamalı!