Bedrettin KELEŞTEMUR


GÖÇ VE GURBET ÜZERİNE

FİKİR BAHÇESİ


GÖÇ VE GURBET ÜZERİNE

Bedrettin KELEŞTİMUR

GÖÇ ETMİŞ

Göç etmiş, şehrimin rengi, boyası

Tutmaz oldu artık eski mayası!

Dost yüzler ararım; sevgi, aşk dolu

Çekerim, içime gelmez havası

Sanki kalmamış şehrin davası!

Çekilmez çilesi, dört yanı zehir dolu

 

GÖÇ ETTİ

Göç etti bu şehrin harsı yıllar boyu

Güç gitti, derman kalmadı renkler koyu

Bir ah çekti, bin vah işitti derinden;

Taşlar oynadı birer birer yerinden

Viran olan beldeye baykuşlar konmuş!

Yüreğimin ışığı şamdanlar sönmüş

 

GÖÇ MEVSİMİ

Göç mevsimidir, gökyüzü bir âlem

Bize de gelir, derinden bir selâm!

Edelim muhabbetle dolu kelâm

Sevda yağmurunda sözcükler uçsun

 

GÖÇ VARDIR EFENDİM

Bu dünya fani, cüretkâr bilmez ki

Kanayan vicdana efkârlanmaz ki

Göç vardır efendim, ayrılık yaman;

Ayrılıktan ders alır, dertlenmez ki

 

GÖÇ VAKTİ

Göç vakti yaklaştı!

Saçımdaki bütün teller aklaştı

Çığlıklar giderek sıklaştı

Zaman, ihtiyar halime inatlaştı

Hastalık kâh dizden, kâh baştan vurdu

Dert ile sabrın amansız yarışı

Dünyayla barışı/ kıyameti, koptu kopacak!

 

GÖÇLER 

Beni korkutur, ilim irfan göçü

Budanır şehrimde, nice çınarlar 

Çorak gönüllerin aldığı öcü 

Gözyaşıyla için için yanarlar 

Ağla şehrim, bahtı karalar gitsin 

Bedri çağlasın yeniden pınarlar 

 

GÖÇÜYOR

Güzel insanlar, bir bir göçüyor

Garibim, fani hayatı ölçüyor

Adımlar, kaldırımlar daha yalnız

Daha kimsesiz, yüreğim üşüyor

Ölüm, ölüm kusan geceler hissiz

Sessiz bir bahara yıldız düşüyor

 

GURBET DOLU SANCI

Gurbet dolu sancı,

İçim yorgun be hancı

Gözlerim sürgün bakar

Yürek ağlar, vatan sızlar

Vatan ağlar, yürek sızlar

Yüreğim vatan çarpar

 

GURBET

Gurbetin kanayan yarasıyım ben

Bir garip çilenin darasıyım ben

Düştün mü gurbete, derin kuyuya;

Gurbette sılanın sızısıyım ben

 

Gurbeti içinde yaşayan bilir

Bir büyük çileyi taşıyan bilir

Dağ, taş kanat çırpan aşiyan bilir

Gurbette sılanın şarkısıyım ben

 

GURBET

Gurbette kal da bil sıla derdini

Gurbet, gariplerin yurdu desinler

İçli, vefalı gördün mü merdini?

Garibin derdini sordu desinler

 

GURBET

Gurbettir bizlere şu fani âlem

Seyyah-ı fakirin gönlünde sevgi

Aşk ile hikmet deryasına selâm

Erdemli bakışta, Huda'ya övgü

 

GAM KERVANIYIZ

Gam kervanıyız, heybemiz dert yüklü

Zaman yürür, çile çeker derdini!

Dertlenmeyen gönül olmaz otağlı

Bilgeler can içre gizler derdini!

 

GARİPLER

Bir ah çekmek, içimdeki derya söz!

O yangını yaşatan kıvılcım, köz

Gönül pınarlarını besler, vuslat

Garipler, ‘bu dünyada yaşar öksüz’

İki dünyada düşmanım; öfke, kin!

Cehalet, iyilikleri yakan ateş

 

GARİP DÜNYANIN

Garip dünyanın zarif insanı

Aşk nehrinin arif insanı

Hikmetli sözün maruf insanı

Sükûtunla vakarına dokun!

Bir de, suyun akarına bakın,

Fenadan bekaya akın var!