Bedrettin KELEŞTEMUR


HALKLA BARIŞ

FİKİR BAHÇESİ


HALKLA BARIŞ

Bedrettin KELEŞTİMUR

Dinle, halkla, tarihle barış

Hizmette zamanla yarış

Zinde bir mazinin izinde;

İmar et vatanı karış karış

 

HAYIR İSTE

Hayır iste, niyet akıbete delil

Değişmek, ‘doğru yolda’ sana vekil

“Erdemli insanla toplum yükselir”

Ruhunu besleyen, vicdanla akıl

Bedri, kalmasın önünde bir çakıl!

 

SEVDA YÜRÜSÜN

Biz, güzel günlerde ömür sürmüşüz

Nice Alpler, civanmertler görmüşüz

Her iklimde, ‘sevda yürüsün’ deriz

O sevdaya, gönlümüzü sermişiz

 

VATANDA BERAT

Dualar, âminler vatanda beraat 

Çiçekler, sümbüller ruhumda nebat 

Sensiz neyleyeyim ben dünyaları; 

Yarab! Eyle, daracık dünyama sebat…

 

O GÜNLER

“Nerede eski dostlar, eski günler”

Misk gibi kelâm kokardı, o günler!

Şiirin ahengiyle uyanırdı

Her mevsim, ‘bahar kokardı’ o günler

 

TEVFIK KELEŞTIMUR'A

(Akrostiş Şiir)

Tarih düşeriz zaman dile gelsin 

Evvel, ahir zaman sahibi Allah 

Veliler, dostlar bir araya gelsin 

Feraset ehli sükûtla sır saklar,

İki aile bir yuvaya gelsin,

Kâmil insan sükûtun erdeminde

Kelamında, ilim, ihlâs, marifet,

Evlilikte murat almaya gelsin

Lütuftur Hak'tan dünyaya halife...

Emrine bil maruf olmaya gelsin 

Şefkat dolu gözlere nazar et,

Ta gönülden esen selâmı gelsin 

İyilikler denizinde yüzelim 

Merhameti yoluna serde gelsin 

Uğurlar ola, düğünün şen ola

Rahmet rahmet bulutlar akıp gelsin

 

İLAHİ FİLİTRE

Yemyeşil tabiat nasıl da kömürleşiyor 

Ana rahminde cenin, can bulup ömürleşiyor 

Bir vücut veren var, kudret eli şu nizamda; 

Bir fidan ki, ilahi filtrede gürleşiyor…

 

DOĞACAKTIR ELBET BİRGÜN

Bir zaman inkılabı ruhumu devamlı besler 

Sırra mazhar tefekkür, zaman tünelinde sesler 

Nurlu günlere rağbet, doğacaktır elbet bir gün; 

Dağlar dahi yol verir, kenetlenirse nefesler! .

 

ZEHİR KUSAN DİLLER…

Zehir kusan diller gördük şu âlemde

İnkâr eden eller gördük, nice kalemde 

Bir tufan yetti, zulmün sarayına; 

Hala ibret almayan başlar ne âlemde! 

 

ANLAT BANA ECDADINI

Anlat bana ecdadını bir defa olsun 

‘Ben kimim’ sorusu hayatınla bir olsun 

Unutma, unutulmak ölümden de beter 

Ki, seni yaşatacak ‘yüce ülkün’ olsun

 

HER TÜRK ASKER

“Her Türk askerdir” şehadeti özler

Ruhunda muhabbet, cepheyi gözler

Kâh Çanakkale, Yemen, Sarıkamış

Kur’an’dan ilhamını alan sözler

Işık olur, yolumuzdaki izler

 

GÜN BEŞ VAKİT

Aynaya baktım, ‘bu ben miyim’ diye

Ak düşmüş saçımıza, yüzümüze…

Çocukluk, gençlik; takvimden düştü, yaprak!

Gün beş vakit, alnımdan öptü toprak!

 

KUL HAKKI

Kul hakkı olunca gözlerim dolar

Günlerim, güz mevsimi gibi solar

Hakk yolunu bilen başını yolar

Bilen bilir, bilmeyen ne anlar!

 

ENKAZ KALIR

Medeniyet içinden harsı alın 

Sadece enkaz kalır, himayesiz! 

Asrımız adalet çehresine bakın 

Kuvvete esir düşmüş, çaresiz… 

 

SÜKÛT NEDİR

“Söz gümüşse sükût altın” olurmuş

Özüyle sözü bir, ‘hayat bulurmuş’

Hayata nişan, düşen bahar gibi

O iksirle insan neşe bulurmuş

 

BAM TELİNDEN

İçersen iç şarabı gam ehlinden

Yayılsın rayihası sam yelinden

Nazar eyle sen gönül dünyasına

Ses versin maveradan, bam telinden