Tahsin ÖTGÜÇ - Emekli Müftü


HELAL KAZANÇ HELAL LOKMA

KONUK YAZAR


HELAL KAZANÇ HELAL LOKMA

 

Bir şeyin helal yada haram oluşu direk Müslümanları ilgilendirir. Müslüman olmayanlarda helal, haram kavramı bir anlam ifade etmez. Bu bakımdan Müslüman, hayatının her safhasında doğruluk ve dürüstlük prensibini esas alır. Alın terine önem verir. Olduğu gibi görünür, aldatan değil, güven veren olur Zira Peygamberiz (sav) efendimiz “bizi aldatan bizden değildir” buyurmuşlardır.

Aldatarak, kandırarak elde edilen kazanç helal olmaz. Helal olmayan kazançla elde edilen lokma da helal olmaz. Bu nedenle lokmanın helal olması için kazancın helal olması tabiidir. 

Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde “Doğrusu insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur” buyurdular.” Necm,39.

Çalışıp üretmeden, başkalarının sırtından geçinmek ve bu yoldan elde edilen her türlü kazanımlar haramdır. İslam çalışmaya ve alın terine büyük önem vermiştir. Efendimiz (sav) “işçinin ücretini alnının teri kurumadan veriniz” İbni Mace, Ruhun 4, buyurarak çalışmanın, üretmenin, hak ederek kazanmanın ve buna bağlı olarak eve ekmeği helal yoldan getirmenin önemini vurgulamışlardır. Büyük mütefekkir İmamı Gazzali “bir vucud ki, haramla beslenmiştir. Bu bedenle kılınan namaz sahih değildir” demiştir. İhyaul ulumuddiyn. 

Evlerimizde bolluk ve bereketin varlığı, çocuklarımızın sağlıklı yetişmesi için yediklerimizin maddi yönden temiz olması gerektiği kadar, manevi yönden de temiz olması önemlidir. Kazancı çok olmasından ziyade, manen temiz olması, büyük önem arz etmektedir.

Helal yoldan gelmeyenin ömrü az olur. Sahibine de yüktür. Helal lokmanın girmediği evde sıkıntı olur, eşler arasında sevgi ve saygı kalmaz. Öyle zaman gelir ki, hayat çekilmez olur. Dünyalığın çokluğu tek başına huzur ve mutluluğu sağlayamaz. 

Bir gün Peygamberimiz (sav) Medine çarşısında dolaşırken buğday satıcısını gördü. Çuvalın içine elini daldırdı ve avucunun içinde ıslak buğdayı görünce sahibine sordu. Neden buğday ıslak? Sahibi yağmur yağdığı için dedi. Efendimiz, “Yağmur yağdı da çuvalın üstü neden kuru, altı ıslak. Bizi aldatan bizden değildir” buyurdular. Riyazüssalihin.

Tabiidir ki, bu şekildeki satıştan elde edilen kazanç helal olmaz. Her insan söylem ve eylemiyle Allah’ın murakabesi altındadır. Bu nedenle ne yapıyorsak Allah’ın gördüğünü bilmek durumundayız. Değilse kendi kendimizi kandırmaktan başka bir şey yapmış olamayız.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde “Ben insanları ve cinleri ancak ve ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” buyurmuştur. Bu bağlamda bizler, yaratılış gayemiz olan Mevla’mıza kulluğumuzu elimizden geldiği kadar yapıyoruz. Şunu iyi bilmek lazım gelir ki, Allah’a kulluk Yaratanımızın tüm emirlerini yerine getirmek ve yasak kıldıklarından kaçınmaktır. Helal yoldan kazanmak, çalışıp üretmek, bakmakla mükellef olduklarımızı helal yoldan beslemek de Allah’ın emirleridir. Allah’ın verdiği nimetleri harama bulaştırmadan asli haliyle kullanmak esastır. Bunun için alın teri dökerek kazanmalıyız. Başkalarının malını izinsiz, müsaadesiz almamalıyız ve kullanmamalıyız. Kazancımızın helal olmasına dikkat etmeliyiz. Meşru olmayan kazançla aldığımız her şeyin bizlere helal olmayacağını bilmeliyiz. Evimizde, iş yerimizde hayrın, bereketin, huzur ve mutluluğun temini buna bağlıdır. Allah, alın teriyle kazanıp aile yuvamızdakileri helal lokmalarla beslemeyi nasip etsin.

Tahsin ÖTGÜÇ –Emekli Müftü