Tahsin ÖTGÜÇ - Emekli Müftü


HER KARANLIĞIN BİR AYDINLIĞI VARDIR

KONUK YAZAR


HER KARANLIĞIN BİR AYDINLIĞI VARDIR

 

Dile kolay, tam 61 yıl süren babadan oğula geçen esaret ve zulüm 8.12.2024 tarihinde son buldu. Her zulmün sona erip huzurlu günlerin geleceği gibi, Her karanlığın ardından aydınlığın gelmesi tabiidir. Bu dünyada her insan Allah’ın takdir ettiği hayatı yaşar. Allah’ın isteği olmadan kulun isteği bir işlem görmez. Maddi yönden güçlü olanlar, sanmasınlar ki, ila nihayet her istediklerini yaparlar. Bizlere kimse hesap soramaz düşüncesinde olanlar, bilmeliler ki, asıl hesabı, Yaratan soracaktır. Allah Suriye’de 61 yıldır süregelen her türlü eziyet ve zulmün sona ermesini murat etti, bir takım sebepler halk ederek zalimlerin zulmüne son verdi. İnsanın güvendiği dağlara kar yağar misaliyle oğul Esad kendine destek olanlar, her zaman olduğu gibi bu sefer arzu ettikleri yardımı yapamadılar. Yüce Allah bu imkânı yok etti. Böylece Suriye’deki yerli ve milli mücahitler, başlattıkları mücadeleyi zaferle taçlandırmaya vesile oldular. Sureyi halkı esaretten ve Esad’ın zulmünden kurtulmuş oldu.

Yüce Allah kuranında: “Gevşemeyin üzülmeyin. Eğer hakikaten inanıyorsanız muhakkak üstün olan sizsiniz,” buyurmuştur. Al-i İmran,139. Allah’ın yardımının Müslümanlara has olduğunun bilinciyle, plan ve program dâhilinde yüründüğünde başarıya ulaşmanın mümkün olacağı bir hakikattir. Bu gerçek, Ayeti kerimede beyan edilmiştir. Müslüman hiçbir zaman ümidini kaybetmez. Kendisine düşen beşeri görevini yerine getirdikten sonra sonucun hayırlı olmasını arzu eder. Yüce Allah Müslümanın çabalarını zayi etmez. Bu gün Suriye’de büyük bir sabırla çalışmalarını sürdüren, Allah’ın yardımının geleceğinin ümidiyle başlatılan mücadelenin sonucunda zalimin zulmü sona ermiştir. Evinden, yerinden ve yurdundan sürülen sayıları milyonlarla ifade edilen mazlum halk arzu ettiği huzura kavuşmuştur. Şahsi ikbali için kendi halkını katleden, yurdundan süren emsali bulunmayan bir zalimin sonu hüsranla bitmiştir.

İnşallah Filistin ve Gazze’de İsrail’in başlattığı soykırım ve katliamlar son bulur. Dünyaya gelen her insanın yaşama hakkı vardır. Bu hak insana, Yaratan tarafından verilmiştir. İnsanlıktan nasibi olmayanlar Filistin’in, başta Gazze olmak üzere diğer bölgelerinde masum insanlar, hiçbir gerekçe olmaksızın keyfi olarak katledilmektedir. Bu durumu gören batılılardan bir yıldır hiçbir ses çıkmıyor. Bu nasıl insanlıktır. Müslüman da bir insandır. O da her insan gibi can taşımaktadır. Onun da yaşama hakkı vardır. Aynen İsrailliler gibi. Filistin’de katliam yapanlar ve yaptıranlar şunu iyi bilsinler ki, yapılan her kötülüğün sonu hüsranla biter. Buna en güzel örnek Suriye’deki Zalimin zulmünün son bulmasıdır. Türkiye başta olmak üzere Ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Suriyeliler, bulundukları yerlerde sevinç gözyaşları ile bayram ediyorlar. İdaresi altında bulunan halkını katleden, ülkesinden göç etmek zorunda bırakan bir başka lider görülmemiştir. Kim kime ne yapmışsa yaptığının aynısı kendi başına geliyor.

İnşallah Suriye’nin tamamı terör örgütlerinden temizlenir ve masum halk ülkelerine dönerler. Türkiye başta olmak üzere bulundukları bölgelerden ülkelerine dönmek isteyen Suriyeliler, sevinç gözyaşlarıyla zulmün sona ermesini kutluyorlar. Suriye’nin terör örgütlerinden temizlenmesi, ülkemizde bulunan mazlumların bölgelerine dönmeleri ülkemizin yararınadır. Temennimiz Suriye’de hükümetin kurularak huzur ve güvenliğin sağlanmasıdır. Evinden, yerinden yurdundan ayrı kalan mazlum ve mağdurların arzu ettikleri hayata kavuşmalarıdır. Allah kimseyi yerinden ve yurdundan mahrum bırakmasın.

Tahsin ÖTGÜÇ-Emekli müftü