Bedrettin KELEŞTEMUR


KİBRE KAPI AÇAN DAVRANIŞLAR!

FİKİR BAHÇESİ


KİBRE KAPI AÇAN DAVRANIŞLAR!

Bedrettin KELEŞTİMUR

Bizleri en fazla korkutan nedir? “Kibirdir…”

Allah korusun, kibir, “şeytani bir haslettir!”

Ayet, “Allah, kendini beğenen ve çok övünen kimseleri sevmez!” (Nisa, 36)

Yürüyüşümüze bile dikkat edeceğiz!

Önce edep, sonra vakar!

Ayet “Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme!

Çünkü sen ne yeri yarabilir, ne de boyca dağlara erişebilirsin.” (İsra, 37)

Kibir ve azamet, aman Allah’ım!

Varsa, yoksa insan için, “Tevazu…” 

Alçak gönüllü olabilmek!

Asıl kahramanlar kimlerdir, “Nefsini yenebilenlerdir…”

Ayet, “İşte ahret yurdu! (Biz) onu yeryüzünde büyüklenmeyi ve fesadı istemeyenlere veririz.

(Güzel) akıbet ise takva sahiplerinindir.” (Kasas, 83)

Takva sözlükte, “Allah korkusuyla dinin yasak ettiği şeylerden çekinme”

Takva, bir bakıma ‘kötülüklerden…’ korunmadır!

Kibirlenenler veya büyüklenenler sadece dünya da değil,

Ahrette de kayba, ‘hüsrana…’ uğruyorlar!

Peygamberleri inkâr edenlerin en büyük özellikleri nelerdir?

“Büyüklenmeleri…” değil mi?

Ayet, “Karun’u, Firavun’u ve Haman’ı da (helak ettik). 

Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de, 

Onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı.

Hâlbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi.” (Ankebut, 39)

Hz. Lokman’ın çocuğuna nasihatlerinde da, “Kibir, büyüklenme, övünme” yer alıyor!

Ayet, “Hem insanlara karşı (kibirlenerek) yüzünü yan çevirme,

Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme!

Çünkü Allah, kendini beğenip çokça övünen kimselerin, hiçbirini sevmez.” 

O halde yürüyüşünde mutedil ol; sesini de alçalt!” (Lokman, 18-19)

Mutedil, yani ılıman; sessiz, sakin ve sükûttan yana olmak!

İnsanları incitmenin bile, “zulüm olabileceği…” endişesini taşımak!

Ayet, “Rabbiniz buyurdu ki, “Bana dua edin, size icabet edeyim

(Duanıza cevap vereyim)! Şüphesiz benim ibadetimden,

(Yüz çevirip) kibirlenenler, yakında zelil olan kimseler olarak,

Cehenneme gireceklerdir!” (Mü’min, 60)

İnsanı en fazla neler oyaladı?

“Çoklukla övünmek…”

Mal çokluğu, evlat çokluğu,

Kabile veya aşiret büyüklüğü,

Makam ve rütbe!

Ayet, “Sizi tekasür’le (o çoklukla, mal ve evlad çokluğuyla),

Övünmek (o kadar) oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz

(Ve artık ölmüş olanlarınızı dahi sayarak gururlandınız) (Tekasür, 1-2)

Belki de, en ihtiyatlı olan duamız nedir?

“Allah’ım! Sen bizleri nefislerimiz ve heveslerimizle,

Başbaşa bırakma; Nefis sürekli kötülüğü emreder!”

 

RIZIK KONUSUNDA!

Şüphesiz ki, biz insanoğlu için en hassas bir konu, “helal ve temiz rızıktır”

Kur’an da, ‘rızıkla…’ ilgili 112 ayet yer alıyor!

Her bir ayet, bizlere yol gösterici mahiyette!

Ayet, “Allah’ın sizi helal ve temiz olarak rızıklandırdığı şeylerden yiyin,

Ve siz kendisine inanan kimseler olduğunuz Allah’dan sakının!” (Maide, 88)

Rızık konusunda, ‘haramlardan…’ harama giden her türlü yollardan/ veya vasıtalardan sakınacağız!

Ayet, “Onlar ki, namazı gereği gibi kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcarlar.” (Enfal, 3)

Rızık konusunda, ne bencil olacağız ve ne de, cimri!

Fakirin, yoksulun, yolda kalmışın hakkını vereceğiz.

Bu nedir? “Allah yolunda harcamak!”

Zekât ve Sadaka ile ihtiyaç sahiplerini sevindirmektir!

Ayet, “Allah dilediğine rızkı genişletir ve (dilediğine de) daraltır. muhakkak ki O, Habir (kullarından hakkıyla haberdar olan)’dır, Basir (onları hakkıyla gören)’dir.” (İsra, 30)

Kur’an ihtar ediyor; “Hem fakirlik korkusu ile çocuklarınızı öldürmeyin!

Onları da sizi de biz rızıklandırırız. Şüphesiz onları öldürmek, büyük bir günahtır.” (İsra, 31)

Nimete şükredenlerden olmak!

Rızkın daraldığı an/ veya zamanlarda, ‘sabretmek…’

Rızkın genişlediği an/ veya zamanlarda, ‘şükretmek…’

Dünya hayatının fani ve kısa olduğunu düşünerek;

Kendimizi asıl ebedi olana, ‘ahret yurduna…’ hazırlamalıyız! 

Dünya ile ahiret arasındaki dengeleri çok iyi kurmalıyız.

O denge nedir derseniz, ‘adalet terazisi…’