KÖTÜLÜĞE KARŞI İYİLİK!
Bedrettin KELEŞTİMUR
“Kötülüğe karşı iyilik…” Olur, mu efendim?
Fussilet Süresini okuyun ve bu sürenin üzerinde, tefekkür ediniz!
Fussilet Suresi 34.ncü ayette şöyle buyrulur; “Çünkü iyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüğü) en güzel olan (iyilik) ile def ‘et; Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost olmuştur.”
İyilik kalplerde, muhabbeti artırır.
Husumeti veya öfkeyi; güneşin buzu erittiği gibi eritir.
İyilik, kötülük yapan bir kimseye, nedamet/ pişmanlık getirir…
Nisa Suresi 149.ncu ayette de şöyle buyrulur, “Eğer bir iyiliği açıklar veya onu gizlerseniz, artık şüphe yok ki Allah, Afüvv (çok affedici olan)’dır, Kadir (her şeye gücü yeten)’dir.”
Bir kimseye nasıl karşılık verirsiniz;
Ya misliyle, ya affederek veya iyilikle…
Güzel olanı nedir?
Affedici olmak veya iyilikle mukabelede bulunmaktır.
Bunun neticesinde neler vardır?
Sulhu yani barışı ve huzuru getirir.
Önemli ve üzerinde titrediğimiz bir hadis şöyledir;
“Adamın biri Hz. Ebubekir’e gelerek sürekli hakaret etti, O hakaret ettikçe Hz. Ebubekir dinledi, cevap vermedi. Orada bulunan Allah’ın Resulü tebessüm ediyorlardı. Nihayet Hz. Ebubekir dayanamayıp sert bir şekilde karşılık verince, Allah Resulünün çehresi değişti, oradan ayrıldılar.
Hz. Ebubekir Allah Resulünün peşinden koşarak ayrılmasının sebebini sordular; Allah Resulü buyurdular, “Sen sükût ettikçe bir melek senin yerine ona cevap veriyordu. Ama sen ağzını açınca yanına şeytan geldi. Ben Şeytan’ın olduğu yerde bulunmam” buyurdular.
Kötülüğe kötülükle cevap vermek, ancak şeytanı sevindirir…
Asıl gayemiz, hayırda bit bakıma infak kültürünü de besleyen nedir; şiddetten kaçan bir toplum olabilmek! İyilik denizine doğru yelken açabilmek…
Her birimizin muradı olmalıdır
A’râf Suresi 199.ncu ayette şöyle buyrulur, “(Ey Habibim!) Af (ve kolaylık) yolunu tut; İyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.”
Hadis, “Yiğit dediğin güreşte rakibini yenen kimse değildir. Asıl yiğit, kızdığı zaman öfkesini yenen kişidir!” Kavgalar, elbette iki kişi arasında olur. Bizler kavgaları ancak, suhuletle önleyebiliriz. Huzura, güvene, barışa, istikrara kapı aralamak, o sebepledir ki sürekli iyiliği düşünen/ iyilikleri besleyen kâmil insanların marifetidir.
Hadis, “Allah’ın Resul’ü (sav), kendisine fenalık yapan kimseden intikam almadı. (yani cezalandırmadı). Yalnız Allah’ın yasak ettiği şeyler çiğnenirse, o yasağı çiğneyenlerden Allah adına intikam alır (onu cezalandırır)dı.”
Hayatı, nefsimizle, öfkemizle, hırsımızla, intikam hisleriyle götüremeyiz… Bir yerde, insafı, merhameti, sağduyuyu, alçakgönüllülüğü kendi fıtratımıza dönüştürelim… Hayata, tebessüm edelim. Mazluma, zayıfa, merhamet isteyene tebessüm edelim… Hayatı, erdemli duruşlarla güzelleştirelim.
Cennet köşkleri kimleri kendilerine hazırlar, “Her türlü kin, nefret ve öfkeyi bastırıp içine gömenlere ve insanların kusurlarını hoş görüp bağışlayanlaradır.”
Allah’ın Resulü (sav.), “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim!” buyuruyorlar.
Güzel ahlak, Kur’an yoludur, Resul yoludur, erdemli insan yoludur. Bizlerin yolu da, bu olmalıdır. Kötüye veya kötülüklere meydanı teslim etmemeliyiz.
Allah’ın Resul’ü (sav.), “Ben lânetçi olarak değil, âlemlere rahmet olarak gönderildim” buyuruyorlar.
Israrla ne diyoruz, “kötülüğe karşı iyilik…” er kişilerin ancak marifeti olabilir.
İSTİŞARE!
Demokrasi kültürü gerçekte, İslam’ın özünde vardır.
Bu kültürü en iyi yaşayan ülke de, Türkiye’dir.
Türkiye’nin, tarihten süzülerek gelen, çok güçlü ‘geleneksel…’ bir alt yapısı vardır.
Şura Suresi 38.nci ayette şöyle buyrulur “Ve onlar ki, Rableri(nin davetine) icabet ederler. Onların işleri de aralarında şuradır (istişare iledir). Ve (onlar) kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allah yolunda) sarf ederler.”
Her hâlükârda, ‘yardımlaşma kültürü…’ Anadolu insanın da güçlüdür kültür ki, bu toplumu bütün zorluklara karşı, dirençli bir şekilde ayakta tutmuştur.
Şura Suresi 39. Ayette şöyle buyrulur “Ve kendilerine zulüm vaki olduğu zaman, onlar yardımlaşarak (intikamlarını alan) kimselerdir” Bizim inancımız ısrarla ne diyor; “Zulme rıza zulümdür!”
Hud Suresi 113 ayette şöyle buyrulur; “Zulmedenlere de meyletmeyin! Yoksa ateş size dokunur. Hem sizin, Allah’dan başka hiçbir dostunuz yoktur; Sonra size yardım edilmez.”
Yardımlaşma, bir hukuktur. İnsanı değerleriyle koruyan ve yücelten bir hukuk!
Ayet, (Hakkında vahiy gelmeyen bir) iş hususunda, Onlarla istişare et!” (Ali İmran, 159)
İstişare de, ümmetin ittifakı vardır. Ortak bir akıl vardır. İstişare, Kur’an’a isim olmuş bir ayetin, “Şura…” ayetinin adıdır! Selam ve Muhabbetle