Bedrettin KELEŞTEMUR


MERHAMET

FİKİR BAHÇESİ


MERHAMET

Bedrettin KELEŞTİMUR

Masum yüreğinle dokun hayata 

Ezberleri bozan müşfik gözler var 

Rüzgâr gibi eser mazlum nazarlar 

Hüznünü dağıtacak sözler var

Âlemdir, can içre sırlar çizerler 

Merhamet mangalında közler var

Es rüzgâr es, mutluluk yelken açsın 

Ta gönlümde sevgi dolu gizler var 

 

HANİ NEREDE

Hani nerede sahabe meşrepli,

Öz güven besleyen vakarlı duruş?

Sevgimiz bile hesaplı-kitaplı

Kalmadı, edepli tavır, oturuş!

Sözü, zarif değil; mağrur hitaplı

Elbet arınmak, budanmak isterim

Köklü bir maziyi anmak isterim

 

ŞEHRİN DELİSİ

Sevdalı desinler, şehrin delisi…

Tebessüm eden yüzüne hayranım!

Ararım, nerde bu şehrin velisi…

Dost, dosttan ayrı kalana yanarım

Yanarım, ayrı mı düştü Kale’si

Civan yiğitleri sen de ararım!

 

CEHLİ BULAŞTIRMA

İki kapılı bir han dediler, Dünya’ya;

İzine, adına, şanına cehli bulaştırma

Fırsatı ganimet bil, yakasından tut zamanın;

Gariplere, gam kervanına katıl,

Haramı, haramiyi bulaştırma!

 

KÖYLÜ

Katır sırtında yük taşıyan köylü

Patika yollarda ter döken köylü

Bilirim hancı, konukların kimler?

Saman pazarında nöbette köylü!

 

KÖYÜME

Köyüm Konaktır, ak günlerin kalbi

Sevincim orada, hava kadar duru

Bahçesini, yeşilini özledim;

Düşer gönlüme asırların ruhu

 

TOPRAĞIN EFENDİSİ

Bahçeye gir ki göresin misali

Renkler, kokular farklı albenisi

Âlemde göresin hakka visali

Âdemoğlu toprağın efendisi

 

KÖYLÜ

Katır sırtında yük taşıyan köylü

Patika yollarda ter döken köylü

Bilirim hancı, konukların kimler?

Saman pazarında nöbette köylü

Özledim sizlerde masum bakışı

Yürekli yüzlerde buğday nakışı

Güneşi çatlatır terin sıcağı

Haz verir gönlün niyete akışı…

 

KÖYÜMDEN

Dağlar badem kokuyor

Bağlar, rengârenk halay çeker!

Rüzgâr, gök mavisi sulara dökülür

Toprak buğday teniyle gülümser

Yazın soğuk ayranı, karpuzu

Sade bir köy hayatını muştular

Düşlerim resmini çizer mazinin

Hayatın dolunayımmış meğer?

Gecesi gündüzü tebessüm kokar

 

KORKMA

Korkma! Yürü, asırlar seni bekler

Sıddıklar, sadıklar, şehitler yolu

Kutlu yolda, nesiller seni bekler

Vatan sevdasında, ahitler yolu

Gönül kapısı, maveradan bekler

 

KORKMA

Küresel kahpeler fitne peşinde

Yarenleri, insan avı peşinde

İnancımız, fitneyi uyandırma!

“Korkma” koş mefkûren peşinde

 

GÜN ÜSTÜNE

İsterim güller açsın gün üstüne

Ilık rüzgârlar essin güz üstüne

Bedri, selâm verilsin göz üstüne

Gönülden gönle muhabbet konsun

Sevgiden yüreğe muhabbet konsun

 

NİMETTENSİN

Hürriyetim, vatanım; nimettensin!

Nimetin, şehitlik; şehadetimdir

Bir can gibi etten ve kemiktensin

Nöbetinde olmak, ibadetimdir

 

HAYKIR

Ümitsizlik kemirirken yurdunu

Haykır vesveseyi sök at kökünden

İste gönülden ilahi yardımı

Vefalı yar gelir, sanki akından