NEVRUZ BAYRAMI KUTLU OLSUN
Bedrettin Keleştimur
Nevruz, “Bayramdır!” Bizlere, baharla birlikte tekrar, ‘dirilişi’ hayatın efsanevi güzelliklerini müjdeler. Birlik ve beraberlik ruhunun kâinata aksedişidir. 21 Mart tarihi geldiğinde, bir büyük sevince de gark oluruz… Dağ, vadi, ova, nehirler gibi bizlerde, yürekten coşar, halay tutarız…
Bahar ayı bütün güzellikleriyle bizlere merhaba der.
“Ölümlü-Dirimli Dünyada…” kış mevsimi ölümü sembolize eder. Bahar mevsimi ise dirilişi…
İlk cemrenin havaya düşmesiyle bahara/ doğanın dirilişine bir yolculuk başlar. O yolculuğun bizlere tebessüm eden habercisi ise şüphesiz ki, “Nevruz Çiçeğidir…”
“Nevruz Çiçeğine Merhaba…” şiirimizde duygularımızı şöyle dile getiririz.
“Toprağa su, hayat yürüdü
Nevruz çiçeğine merhaba
Canlara hu, gayret yürüdü
Göçmen kuşlarına merhaba
Çalı-çırpı hayret yürüdü
Hayretim, imanım merhaba
Hilal, konak konak yürüdü
Vaktin çağrısına merhaba
Edep Yahu, yürek yürüdü
Yürek dolu dilek, merhaba “
“21 Mart tarihi…” 20 milyon km2’yi bulan gönül coğrafyamızın bayramıdır.
Gönül Coğrafyamız derken hafızalara sadece, “Anadolu Coğrafyası da” gelmesin!
Kazakistan’da da aynı bayram kutlanır; Kırım ve Kerkük’te de…
Azerbaycan dada aynı bayram kutlanır; Doğu Türkistan dada…
Balkanlarda da aynı bayram kutlanır, KKTC’de de…
Bu büyük Coğrafyaya “Türk-İslam Coğrafyası…” Türk-İslâm Coğrafyası diyoruz!
Nevruz, bu büyük coğrafyanın ‘kadim kültüründe’ yerini alır.
“Azerbaycan’da Navruz, Başkurt Nauruz, Kırgızistan’da Nöruz, Kazakistan’da Navruz, Özbekistan’da Navroz, Tatarlarda Navruz, Türkmenistan’da Novruz, Uygurca’da Noruz” olarak; Türk Dünyasında aynı isimlerle anılan, Nevruz anlaşılacağı üzere vatan coğrafyamızın bahar bayramıdır! O sebepledir ki, 21 Mart Türk Dünyasının Ortak Bayramı olarak asırlarca kutlanır.
Nevruz, “yeni gün” veya “yeni yıl” anlamlarına geliyor.
Nevruz Çiçeği, “toprağın dirilişini…” sembolize eder!
Suyun toprağa yürümesi, kâinatın yeniden can bulmasıdır!
Sözümüzün başında, ne demiştik? “Ölümlü-Dirimli Dünya…”
Bu, büyük bir tefekkürdür, beşerin de, ‘coşkusudur…’
O coşkuda, gönül alkışları…” yükselir. O alkışlar, “baharı kutlamadır…”
21 Mart Tarihinde; “Gece ve Gündüz eşittir…”
Bu tarihten itibaren, “Gün/ veya ışık geceler üzerine yürüyecek…”
Halkımız arasında sıklıkla ne diyoruz, “gününüz, aydınlık olsun…”
Yaşadığımız şehirde, Türkiye’nin dört bir yanında da, geçmiş yıllarda “Nevruz Kutlamaları…” yapıldı. O güzelim kutlamalarda, Folklor ve Musiki zenginliği gözleri kamaştırırdı.
O yıllarda kaleme aldığımız yazılarda ne diyorduk?
Şehir, insanıyla ve toprağıyla birlikte yüzlere, gönüllere tebessüm ediyordu;
“Nevruz ateşi…” yakılacak!
“Örs üzerinde, çekişle demir dövülecek…”
“Ergenekon’dan çıkış…” sembolize edilecek!
“Kır Sohbetleri…” o sohbetlerin nezih gösterileri birbirini takip edecekti.”
Nevruz, “ne fitne ve nede öfke ateşi…” değildir, efendim!
Nevruz, “Baharın gelişine; ışığa ve aydınlığa koşudur” efendim!
Evet! Nevruz bu coğrafyanın, bu coğrafya insanının müşterek bayramıdır…
Nevruz, bu milletin “Ergenekon’dan çıkış günüdür…”
Nevruz bu milletin, “Diriliş Günüdür…”
Nevruz bu milletin, “Bahar coşkusuyla gelen bayramıdır…”
Sözün özü, Nevruz; “bu coğrafyanın birlik ve beraberliğinin !”
Aynı mana içerisinde, ‘sembolize’ edilişidir
“Nevruz der ki ben nazlıyım/ Sarp kayalarda gizliyim
Mavi donlu, gök yüzlüyüm/ Benden ala çiçek var mı?”
Türk Edebiyatı Dergisinin 1982 yılının Mart sayısında, Nevruz isimli makalesinde, Osman Yüksel Serdengeçti; “Nevruz yeni gün demek. Kozmografya bakımından;21 Mart tam tabii bir yılbaşı. 21 Mart’ta gece ile gündüz müsavidir. Bir dönüş başlangıcıdır. 20–21 Mart aynı zamanda tabiatın uyanışı, Çiçeklerin açılışı, kuzuların, oğlakların doğduğu günlerdir.”
Devlet büyükleri için ‘nevruz gününü tebrik vesilesiyle yazılmış nevruz konulu manzumelere,
Nevruziye diyoruz. Birkaç örnek verecek olursak;
“Gül gibi cihân oldu yine hurrem ü handan
Gör n’eyledi feyz-i eser-i makdem-i Nevrûz(Nef’î)
Bezm-i şehe bu nazm ile olsan güher-efşan
Gûyâ ki gülistâna düşer şebnem-i Nevrûz (Nef’î)
Şâh-ı eyvân-ı Hamel teşrîf edip dîvânını
Ehl-i bâğa eylesin cûd u sehâ Nevrûz’dur.” (Şeyhülislam Yahya)
“Nevruz Çiçeği” isimli şiirimizde de, ‘gönül dünyamızdan’ seslenmeye çalıştık;
Nevruz Çiçeğini, açsın da bir gör
Toprak harlaşır, su yürür, can bulur
Kâinat diliyle konuş da bir gör
İlahi! Yüreğim yanar kan bulur
Cemreler düşer, yedi adımda bir
Ateş topu düşer, canlara tekbir
"Ölümlü-Dirimli" dünyadır, hak bir
Zikir terazisinde mizan bulur
Her mevsimin bir rengi, bir yüzü var
İlk Baharın, "çiçekten çelengi" var
İnsanın, "dirilişe özlemi" var
Özlemini, "kalbine çizen" bulur
Nevruz Çiçeğini açmış da gördüm
Şükür duası, toprağa yüz sürdüm
Gönül dolusu, muradıma erdim
Maksadı, "hikmetinde yoran" bulur
18-24 Mart tarihlerini, “Yaşlılar Haftası” olarak idrak ediyoruz. Yaşlılar, toplumun ‘aksaçlıları…’ geçmişi günümüze taşıyan bilgelerdir. Toplumun, ‘güngörmüş bilgeleri…’ her zaman için başımızın tacı olmuşlardır.
21 Mart Nevruz gününü içine alan hafta da, “Türk Dünyası ve Topluluklar Haftası” olarak günümüzde idrak edilmektedir. Nevruz Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik ederim.