Bedrettin KELEŞTEMUR


OKUL, EĞİTİM, İLİM ÜZERİNE

FİKİR BAHÇESİ


OKUL, EĞİTİM, İLİM ÜZERİNE

Bedrettin KELETİMUR

OKUL

Okul, milletin ruh köküne işaret

Anne-baba,  öğretmen her birimize

Çağrısı, “gelecek nesli ihya et!”

Ah derim, yarın ağlamasın halimize

 

OKU DER

“Oku” der, ulu yerden emir

Cehalete meydan okuyan emir

İmanım, zincirleri kır da gel, der

Adaletle demiri kesen emir!

 

OKU DER

Yüce Mevla’m, “Oku” der, kati emir

İç ve dış dünyamı ihlasla tamir

Cehalet, Âdem’e en büyük bir ceza

Niza, dünyayı zindan eder, keza

İnsan, karanlığı yıkmakla memur

İnsan, aydınlığa çıkmakla memur

 

NÜKTE OLUR

Bir resim, bir şiir çok şey anlatır

Şerh düşersin tarihe ukde olur

Anı yaşamak, geçen ömrü anlatır

Bugün bir kıssa, yarına nükte olur

 

OKUL SIRALARI

Aklımdan gitmez okul sıraları

Unutulmaz sıra arkadaşları

Her birinde kadife renkli sesler

O sesler hala ısıtır şuraları!

 

Okul Olur,

Millete ocak, okul olur

Tüter bacası, nefesinden

İlme’l yâkin, o / kul olur

 

ÖĞRETMEN

Öğretmen âlimdir ve dahi arif

Mecalim yetmez, Öğretmeni tarif!

İnsana muallim, büyük hidayet!

Yol kutsal, emek kutsal; hikayet et;

İlmi ile hikmeti ile zarif…

İhlas yolunu Rabbim himaye et

 

ÖĞRETMEN

Öğretmen âlimdir, irfan sahibi

Şefkati ile kucaklar hayatı

Hayat iksirinden alır nasibi

Helâl lokmayla düşünür nimeti

 

ÖĞRETMENLER GÜNÜNE

Muallim isminde bile heybet var

O heybette Allah korkusu, vicdan var

Toprak kokusu kadar huzur verir;

Yıllar geçse de aklımda İSMİ var.

 

24 KASIM

Akif’in nazarında öyle bir nesil ki, Asım!

Düşürmeyecek asla kendi kültürüne hasım

Medeniyet irfandır, şol kaynağında marifet;

Ahlak ve seciyeye rağbet, her yirmi dört Kasım

 

ÖĞRETMEN

Her insanın başında bir öğretmen

İster Fatih, ister Mustafa Kemal

Her yüreğin harcında bir öğretmen

O ne kutlu, o ne mübarek hamal

Hamallık, ahde vefadır; Öğretmen

Erdemli bir nesil en büyük emel!

 

İLİM

İlim, “Müslüman’ın yitik malı” denildi

Akılsız baş, bedenin hamalı” denildi

İbret almayana şu dünya zelil- rüsva;

Amelsiz ilim hiç olmamalı denildi

 

İLİM AYDINLIK

İlim aydınlık, cehalet karanlık

Kopkoyu taassup nasıl bir halet

Medine, “münevver şehir” ilhamım,

Onda ruhuma akseden asalet

 

KALP GÖZÜ AÇIK

Kalp gözü açık, bütün ilimlere yakın

Toprak gibi mütevazı ol, cimrilikten sakın

İman etmek için bütün deliller kâinatta;

“Miskale zerretin” ayeti taşır, Hakk’a yakın

 

OKUL SIRASINDA

Okul sırasında minik yavrular

Sabi yüzler beni, bende doğrular

Nesilden nesile bir nehir akar

Söz bulutunda dolaşır çağrılar

Bizde, ‘adam ufağıydık’ o günler

Sımsıcak hatıralarla ünler

Çocuklar gibi şen, şakrak koşanlar

Söz bulutunda dolaşır çağrılar

 

Cehaletin taassup kokan

Evladını gömdüğü o/ kuma

Pusatlanır kelimeler;

Kalbe huzur verir okuma!

 

Oku,

“İkra” ilk emir oku

Kelimeler ışıl ışıl;

İlmin sadaktaki oku!

EĞİTİM

"Ey yükselen nesil" diye seslenir

Güzellikler, eğitimle beslenir 

"İş'te, Dil'de, Fikir'de Birlik" deriz

Tepeden tırnağa eğitim deriz

İleri, kalkınmaya doğru yol tut

Milli hedefleri, bir şuurda tut

 

EĞİTİM

Köylü eğitim der, kentli eğitim

Hür yaşama iradesi, eğitim

Çocuğu, genci, ihtiyarı bir yürek;

Kutlu meşalenin adı, eğitim

 

İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN

"İki günü eşit olan zararda"

Hesabıyla başla, "Yeni" bir güne

Azim, irade hep aynı kararda

Adımlarınla bak, dünden bugüne

 

İLİM SAHİBİ

İlim sahibi, hem maruf olmalı

Hem nahif, zarif ve de kibar olmalı 

"İlmel yakin, hakkal yakin olmalı

Marifet, yol üstünde iz bırakır 

Âleme ışık tutan eser bırakır

 

İLİM SERVETİ

Dünyaya güle, oynaya gelmedik

İmtihandır bize sürgün hayatı 

Kibrin ateşten gömleği giymedik

Marifet, hakikat ilim serveti

 

İLK EĞİTİM

İlk eğitim, ailelerde başlar

Orada kurulur, ilk büyük düşler

Düşlerde yürür okula çocuklar

Bir bir yerlerine koyulur taşlar

Okulla, hayata yürür çocuklar

 

İDEAL İNSAN

Kimdir de hele; ‘ideal insanı’

Yüreğinde sevgi-aşkla dolanı

Memleket için gül gibi solanı

Vefalı, vakıf bir insan olanı,

Sevdasında, ‘mum kimin eriyeni’

Kolay mı her zaman, ‘veren el olan’

 

İLİMSİZ HAYAT

Bir kitaptır kâinat, her ayette hakikat

‘İlimsiz hayat’ İslam’a kurulan barikat

Gönül gözü, peygamber; nuru arayan nesil

Asrımız, sana muhtaç; seninle ebed kalır

 

ÇAĞ OYNADI

İlmin hikmet gözesinden, çağ oynadı!

Çer-çöp haline gelinde, ‘bağ oynadı

İlahi, her tecellide nur ayetin;

Bir çığ düşünce yerinden dağ oynadı!

 

ÇOCUK SENİNLE

Çocuk seninle, geçmişime döndüm!

En saf duygularla içime döndüm

Merhamet kokan uhrevi sesinde

Mevlana gibi nakışıma döndüm!

Çocuk seninle nakışıma döndüm

 

ÇOCUK NE BİLİR?

Bakar çocuk; anne-baba eline

Ne aldın diye hükmeder diline

Yürek yangını, “YOK” diyen yüzlerde!

Masum ne bilir, gam düşer beline

Çocuk gönlüne girmeyi dilerim

Tebessümle gözyaşını silerim

 

DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Beş Ekim, “Dünya Öğretmenler Günü”

“Muhasebesini yaptık mı dünün!”

“Ey yükselen nesil!” hatırla günü;

İyi veya kötü senin düğünün

Ecdat, “ne ekersen onu biçersin”

Bugün öğretmen muradına ersin!

 

ERDEMLİ İNSAN 

Erdemli insan kimlerdir, sorarım?

Adil yüzlü gönüllerde ararım!

Dürüst, güvenli hem de hamiyetli

Eli açık gönüllerde tararım

Varlıkta, yoklukta da haysiyetli

Sabır yüklü gönüllerde görürüm

Her haliyle de vakarlı nazarlar

Huzur verir, içimizde gezerler

 

ERDEMLİ İNSANLA

Erdemli insanla, dolunay vakti!

Nerede kaldı, ihlasla akti

İsraf ettik, sermayeden tükettik

Kalmadı özünde, manevi nakti

Ne ettiysek hep kendimize ettik

Mum kimin eridi, liyakat, ehliyet…

Yok artık, zevk sahibi insaniyet!