Bedrettin KELEŞTEMUR


SAVAŞIN ADI!

FİKİR BAHÇESİ


SAVAŞIN ADI!

Bedrettin KELEŞTİMUR

İran-İsrail Savaşının adı ne olabilir?

Masanızın üzerine lütfen bir Ortadoğu Haritası alınız!

O harita üzerinde, Akdeniz Kıyısı üzerinde yer alan İsrail, Suriye veya Ürdün, Irak Hava Sahasını (izinsiz olarak) kullanarak İran’ı vuruyor… Tabi ki, ABD’nin ve İngiltere’nin görünen veya görünmeyen destekleriyle birlikte…

İran, Bölgede stratejik bir öneme sahip bulunuyor. Basra Körfezinde en büyük sınırı bulunan ülke İran… Basra Körfezinin Batısında yer alan ülkeler; Kuveyt, Bahreyn, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri… Basra Körfezinden, Umman Denizine Hürmüz Boğazından çıkıyorsunuz. Hürmüz Boğazı, İran’ın kontrolünde… Ortadoğu Petrollerinin trafiğine baktığınızda, yüzde yirmileri, Hürmüz Boğazını kullanıyor. İran, Hürmüz Boğazını kapattığında, petrol arzı daralacaktır… Bu da, dünya piyasalarında; ‘petrol fiyatlarının yükselişine sebep olacaktır’ Bundan en fazla etkilenen de, ‘petrol ithal eden ülkeler olacaktır’ 

Ortadoğu Ülkelerinin en büyük silahı şüphesiz ki, petroldür! Ama bu silahı hiçbir zaman kullanamadılar! Birlikte, petrol üreticisi ülkeler olarak kullanabilselerdi, bugün günümüzde, “ne Filistin/ veya Gazze’de insanlık katliamı olacaktı ve ne de Ortadoğu’yu büyük bir istikrarsızlığa taşıyabilecek İran-İsrail Savaşı olmayacaktı! 

Sykes-Picot Antlaşması… Bu antlaşma, 16 Mayıs 1916 tarihinde Britanya İmparatorluğu ve Fransa arasında yapılan antlaşmadır. Bu antlaşmaya daha sonra Rusya’nın da katıldığını görüyoruz. 

Sykes- Picot Antlaşması genel hükümleriyle Osmanlı Devletinin Orta Doğu’daki topraklarının paylaşılmasını öngören gizli bir antlaşmadır…

Günümüzde sıklıkla kullanılan, “ABD Büyük Ortadoğu Projesi…” Bu proje, 2004 yılında G8 Zirvesi için Orta Doğu ve Batı arasındaki fırsatların değiştirilmesi amacıyla ABD yönetiminin hazırlık çalışmaları yer almıştır… 

New York Times Gazetesi yazarlarından Robin Write, “Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendirdiği bir yazılarında; Ortadoğu’da 5 ülkenin gelecekte parçalanacağını ve 14 yeni devlet ortaya çıkabileceğini ileri sürüyordu!” 

Peki, İran-İsrail Savaşının adı ne olabilir?

Ortadoğu’yu yangın yerine çevirmek… Her açıdan, ‘istikrarsızlığı derinleştirmek…’ Bu coğrafyada yaşayan insanların, ‘umutlarını ve ümitlerini karartmak…’ Gelecek için, ‘kaygıları artırmak ve büyük bir moral çöküntüsü oluşturmak…’ 

Savaşlar bu coğrafyada, tarihi boyunca, ‘büyük yıkımlar getirmiştir…’ Ortadoğu Coğrafyası için bizler, “ağlayan medeniyet…” veya o medeniyetin gözyaşları olarak nitelendirebiliriz. 

Dünyanın en borçlu ülkelerine şöyle bir bakınız; “ABD 33 Trilyon Dolar, İngiltere 3,5 Trilyon Dolar, Fransa 3,4 Trilyon Dolar, Çin 17,2 Trilyon Dolar, Japonya 11 Trilyon Dolar…” Küresel Güç Sahiplerine şöyle bir bakınız? İnsanlığın kanını emmekle meşguller… Ve en fazlada, Ortadoğu’nun kaynaklarını nasıl ve ne şekilde gasbedebilirim? Gasp etmek sözlükte nedir; “Bir şeyi sahibinin izni olmadan zorla ele geçirmek…” 

Şüphesiz, Türkiye her ne kadar savaşın dışında olmasına rağmen, Ortadoğu Coğrafyasında, ‘ekonomik olarak bu savaşlardan en fazla etkilenen ülke konumundasınız’

Türkiye’nin toplam petrol ve petrol ürünleri ithalatı milyar dolarlarla ifade ediliyor. Türkiye’nin, “2024 yılı enerji ithalatı 65,6 milyar dolar olmuştu!” Bu fatura, İran-İsrail Savaşıyla birlikte artış yönündedir.

Bu artış, piyasayı etkileyecektir… Ülke ekonomisini etkileyecektir… Bu savaşın faturasını ister istemez, 85 milyon insanımız, savaşın içerisinde olmamasına rağmen ödeme durumunda kalacaktır… 

Lütfen masanızın üzerine, Ortadoğu Haritasını seriniz… Bu harita, bizim ‘gönül coğrafyamız olarak anılırdı’ Okyanus ötesinden de, ‘kanlı müdahalelerin olduğu’ asrımızın hüzün coğrafyası… Adaletin yerle bir olduğu, tarihi değerlerin ‘moral değerleriyle birlikte’ alt-üst edildiği günümüzün mahzun coğrafyası! 

Herhalükar da, ‘bu savaş sonlandırılmalıdır’ İnancımızın emrettiği yolda, ‘bir ve beraber olmaya ihtiyacımız var…’ İnşallah, insanların ölümüyle, şehirlerin yıkılmasına sebep olan savaşlar, bu coğrafyada son bulur… Bütün temennimiz ve dileğimiz budur.