Bedrettin KELEŞTEMUR


ŞERİF KUTLUDAĞ’A, SELÂM OLSUN

FİKİR BAHÇESİ


ŞERİF KUTLUDAĞ’A, SELÂM OLSUN

Bedrettin KELEŞTİMUR

Kadim dostumuz eğitimci-Araştırmacı-Yazar- Şair Şerif Kutludağ’ın eserleri birbirini takip ediyor.

Tefekkür dünyasından süzülen söz dizimi bir büyük nehir yatağına dönüşmüş. “Bozkırlara can veren öyle bir eda/ öyle bir seda ki, şelaleye dönüşüyor!” 

Şerif Kutludağ kardeşimiz için dopdolu bir hayat dedik… 1980’li yıllarda, “Tuzla Piyade Okulunda…” birlikteydik. O birlikteliğimiz, bizlerin ‘dost dünyası ile birlikte…’ devam etti. İnşallah, ilanihaye de devam edecek… 

Eğitimci-Şair-Yazar Şerif Kutludağ, mesleğine büyük bir aşk ile vefa ile bağlılık gösteren ve binlerce ideal insan yetiştiren, ‘derviş yürekli bir muallim…’

İstiklal Marşı Şairimiz Akif ne diyorlar; “Muallim” diyen olmak gerektir imanlı,/ Edepli, sonra liyakatli, sonra vicdanlı,/ Bu dördü olmadan olmaz, vazife çünkü büyük…” 

Şerif Kutludağ’ı, bu yüksek şuur içerisinde tanıdık, halleştik, söyleştik… Eserlerinde de, o edebi, adabı, iradeyi hissedebilir/ veya mısralarda dokunabilirsiniz.

Şerif Kutludağ’ın, “Yeşil Kayın Yayınları arasında okuyucu ile buluşan ‘Selam Olsun’ eseri 56 şiir yer alıyor. “Selâm olsun selâm olsun/ Erenlere selâm olsun/ Hitapsıza selamsıza/ Hesapsızca selâm olsun// Gül dikensiz olur mu dost/ Diken gülde bekçidir dost/ Kökü sırrın elçisidir/ Ağaç köksüz olur mu dost”

Bizlerde bu kadim dostun selamın aldık

“Selâm, cennetten Âdem’e hediye/ Aslına rücu eder, selam verenler/ Bayram edene, selâmdır hediye/ Saygıyla anılır, selâm verenler/ Selâm; selamet, esenlik dilemek!”

Şerif Kutludağ, Denizli’nin Güney ilçesinde dünyaya geliyorlar. Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde tamamlıyorlar. 

1978 yılından itibaren de, Öğretmenlik hayatı… Kürsülerin verdiği manevi hizmet yolculuğu… Pamukkale Üniversitesi’nden de emekliliğe uzanan tatlı bir hayat serüveni… 

Şerif Kutludağ, “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz” kutsi hadisiyle hayatını boyamışlar. 

Şerif Kutludağ’ın kitapları; “Kanadı Kırık Güvercindir Sevdam (Şiir), Şiirlerle Denizli (Şiir), Çatalçeşme Şiir Akıyor (Antoloji), Güneş Ektim Gönlüme (Şiir)

Yaşamın İçinden Folkloruyla Güney (araştırma), Çağdaş Türk Dili..” (Üniversiteler için yazılı anlatım)

Şerif Kutludağ’ı, “Dergi ve Gazetelerde, Radyo ve Televizyon Programlarında, Şiir Atölyelerinde, Sivil Toplum Örgülerine…” aktif bir şekilde görebiliyoruz. 

Şerif Kutludağ, Denizli’de bulunduğu yıllarda olsun, emekli olduktan sonra yerleştiği Güzel İzmir’imizde olsun, Elâzığ Şehrimizle ve buradaki şair, sanat ve edebiyat dostlarıyla bağlarını hiçbir zaman koparmadılar. 

Şerif Kutludağ dostumuzun, “Selâm Olsun” eserinde yer alan ilk şiirinde şöyle seslenecektir;

“Gutmuloğlu, der ki her dem, olun insanın hası

Ferahlasın insanlıkla, aydınlansın her asır;

Ecdadın da sırlı sözü, Hıdrellez’lik duası;

Her geceyi Kadir bil ve her insanı da Hızır…”

Kamil insanlar, hiçbir anın ‘gaflet anı…’ olmaması için kendilerine güzel bir zırh giymişlerdir. Müslüman o kimsedir ki, “her anıyla dikkat, rikkat içerisinde uyanık ve feraset sahibidir!”

Şairimizin, “Küçük Şeyler!” başlıklı şiirini bir büyük kitap hacmine ancak sığdırabilirsiniz?

“Sıradan görme can dostum su damlasını!

Damlaların sabrıdır mermeri de delen;

Bir kar tanesiyle başlamaz mı?

Çığ olup yollar kesen kar yığınları…” 

Günümüz insanına elbette bizler, ‘sağduyu’ çağrısı yapacağız. O çağrıda, ‘empati de olacaktır’ şüphesiz!

Şairimizin, - Dünya Barış Günü Niyetine- yazdıkları mısralardan,

“Dağlar, savaşmaz

Denizler, nehirler savaşmaz…

Yıldızlar, ayla güneş savaşmaz…

Geceyle gündüz savaşmaz…” 

Yâsîn Suresi 40.ncı ayette ne buyruluyor?

“Ne güneşin aya yetişip çatması uygundur, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzüp gider!” Kâinatta, İnsanoğlu’nun kendisine dersler çıkaracağı, ‘muazzam bir ahenk var’ 

Kâinat Sarayının Efendisi olarak yaratılan insanoğlu, Ahzâb Suresini 72.nci ayetini, tefekkür etmekle elbette mükelleftir. “Biz o emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik, onlar, onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi. O gerçekten çok zalim ve çok cahildir!” 

Şairimiz, Şerif Kutludağ’ın “Selâm Olsun!” eseri bizlerde derin izler bıraktı dersem yeridir.

“Yalnızlığını Severim Büyük Kentlerin!” şiiri bizleri rahmet mekân Erciyes Dergisini 500 sayı aralıksız büyük fedakârlıklarla çıkaran Av. Nevzat Türkten ’in sözlerine götürdü… “Aman, sizler Elâzığ Şehrinin tebessüm eden yüzünü kaybetmek istemiyorsanız büyük kent olma arzusunu taşımayınız! Kayseri büyüdü ama kaybettiği o kadar güzellikler, erdemlikler oldu ki…”

Şimdi de, Şerif Kutludağ’ı dinleyelim;

“En çok yalnızlığını severim büyük kentlerin

Mesela gece caddelerinde el ayak çekildikten sonra

Ya birkaç sağa sola yalpa yapan sarhoşu kalmıştır

Ya da evine bir an önce varmak için telaşla yürüyenleri kimsesiz caddelerin.

Sanki gündüzün kalabalıklarını süpürür çöpçüler

Caddeler bir iki saat dinleniversin diye…”

Şerif Kutludağ’ı, bu güzel eserinden dolayı tebrik ediyorum. Selam ve muhabbetimiz daim olsun.