SÖZ EMANET
Bedrettin KELEŞTİMUR
Söz emanet, yalancılık ihanet!
İkiyüzlü münafıklara lanet
Anlamam, siyaset, tavsiye, şu, bu…
Sabır yayına dokunur sükûnet!
Bakarsın gözler kayar sağa sola
Ayaklar, vicdanla yürümez yola
Nasıl girmiş fitne, fesat kol kola
Cihangirane bir duruş metanet!
SÖZ VERDİN
Söz verdin, büyük umutla bekledim
Ha bugün, ha yarın, zaman su gibi…
Sözü özümde sır gibi sakladım
Kulak zarımı titretir, hu gibi…
SÖZ UÇAR GİDER
Kırk yıl kâlem düşmedi elimizden
Söz uçar gider dedik dilimizden
Sağduyu dedik, ifrata kaçmadık
Dost Meclisine selâm ilimizden
İnsanım, bilir anlar halimizden
Hamalı olduk, biz bu ulu sevdanın!
SÖZDEN SAKININ
Mü’minin basiretinden çekinin
Başakları doldurmayan ekinin
Hali, sevdasız gönüllere benzer
Kalbe hükmetmeyen sözden sakının
SÖZÜM MAZLUM ÇIĞLIĞINA
Sıralasam şöyle yıkılır dağlar
Şafak söküğü gibi günler ağlar!
Doğrular birbirini içten bağlar
Sözüm, mazlum çığlığına yar imiş.
Kalem, ne âlâ bir yurttur içimde
Raks eder dizlere âlem içinde
İlhâm gönle doğar, rahle içimde
Vuslat şarkısıyla söz eder imiş
SÖZ YERE DÜŞERSE
Söz, özünden gelmezse yere düşer!
Gönül kırılır hale, dara düşer
Söz yere düşerse, dost acı söyler
Misakını bozanlar, nara düşer!
SÖZ DİNLEMEYEN
Akıl danışmayan, söz dinlemeyen
“Ben yaparım, olur!” diyen biçare
Yıkık viraneye döner eserin
Gün gelir, sözün olur; pare pare
SÖZ AKAR
Mahalle bakkalından, bekçisine
Dostluk bağı, bir içli şarkı gibi
Şendi, iftar sahur habercisine
Söz akar, gönüllerin harkı gibi
SÖZ ÜÇ KELİME
Söz üç kelime, ‘özümle beslenir’
Közde yanar, hâlden hâle seslenir
Dilden dökülen hây, yüreğim, sedam…
O sedayla, gönül dünyam hislenir
SÖZ ORUCUNDA
Söz orucunda, gönül iftar eder
Hakk kuluyla, iftihar eder
Nefis dayanamaz, bu edep karşısında,
İntihar eder
SÖZ KİLİDİNİ
Bir kilit misali, söz sözü açar
Kilit pas tutarsa; söz yere düşer
İnsanı, “eşrefü’l mahlûkat” bilir
Söz kilidini sağduyu açar
SUÇLU KİM
İşler ters gidince, suçlu ararız!
Gariptir, hiç kimse kendine bakmaz!
Sağı, solu her tarafı tararız
Adam, bir ışık da kendisi yakmaz!
Söyler misin, “bir vurdukça yürekler”
Ülkemde sular kirlenerek akmaz
SÖZ DERYASININ
"Bir varmış bir yokmuş" söz deryasının
İçinde demlenir, sarhoş oluruz
Feryadı eksilmeyen dünyasının
Yaslı tacını görür bir hoş oluruz
SÖZ O'DUR Kİ
Söz odur ki, yüreğimin dili ola
Toplumda bir yer, bir karşılık bula
Kâh Yunus'u, Fuzuli'yi dinleriz
Böyle erdem nasip olmaz her kula