Bedrettin KELEŞTEMUR


TEKLİFLERİMİZ

FİKİR BAHÇESİ


TEKLİFLERİMİZ

Bedrettin KELEŞTİMUR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletler Teşkilatı (TDT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesindeydi…  Bu tarihi zirvede; Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türk Devletler Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev bulunuyordu…

Bişkek’te, 1997-1998 yılında eğitim ve öğretime başlayan MANAS Üniversitesi Türk Dünyasının eğitim alanındaki başarılı bir ivmesidir…  34 Harften oluşan Türk Dünyası Ortak alfabesinin kabul edilmesi… Karadağ Zaferi… 

Gazi Atatürk’ün bugünlere akseden o meşhur sözleri, “Dil bir köprüdür; İnanç bir köprüdür;  Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeliyiz…”

Türkiye’nin doğusunda, gönül coğrafyamıza tebessüm eden bir şehrimiz, Elâzığ Şehri… Bizler, Selçuklu ’nun ilk Başkenti Ahlat’tan Harput’a kadim bir yolculuğun hafızası üzerinde olduğumuzu da belirtmek isterim. Malazgirt-1071’den hemen 14 yıl sonra 1085 tarihinde fethedilen Harput, Türk-İslâm Coğrafyasının da, ‘tarihi vuslat Şehri…’ olacaktır. Tarihimizde, “bir ilim, kültür, sanat, edebiyat merkezi olarak da anılacaktır!” Tarihi Harput Şehrinin fonksiyonel rollerini, Cumhuriyet Döneminde serpilerek büyüyen Elâzığ Şehri bir bakıma üstlenecektir. Elâzığ Şehri için telaffuz edilen, “Doğudaki Batı!” o kadar sözü o kadar yakışmıştır ki…  Elâzığ Şehrinin sürekli tebessüm eden erdemli insanı için de, “Harput Beyefendisi…” sözü, ülkemin dört bir yanında kullanılır olmuştur. Günümüzde ise artık sıklıkla kullanılan bir ifade vardır, “Elâzığ Türkiye’nin sigortasıdır!” İçerisinde bulunduğumuz/ veya yaşamakta olduğumuz şartlarda, ‘olgunlaşan bir sözdür’

Bu şehirde, 1990’lı yıllardan itibaren başlayan ve günümüze kadar bir nehir berraklığında, akarak günümüze kadar gelen, ‘sosyal ve kültürel faaliyetlerin analizi yapıldı mı?’ Bazı şeyler var ki, ‘elzemdir…’ Bu şehrin insanı olarak da, sorumluluklarımızı bileceğiz. Gerekirse, ‘elimizi/ veya dahası gövdemizi taşın altına koyacağız’ Bugünlerden, ‘geleceğin inşasını tefekkür edeceğiz’ 

1990’lı yıllarda, “Türk Devletler Teşkilatından Söz Edebilir miydiniz?” Nereden nerelere doğru gelindi! 34 Harften oluşan Türk Ortak Alfabesinin Kabulü konusunda neler düşünüyorsunuz? 

“Dil bir köprüdür, İnanç bir köprüdür, tarih bir köprüdür…”  Bizleri geleceğe taşıyacak, ‘köprü ayakları inşa ediliyor’

Bu şehrin evladı, 1992 tarihinde, Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarını büyük bir heyecan, büyük bir coşku, büyük bir moral içerisinde başlatıyordu… Şehrin aydını, öncelikle; ‘kendi değerleriyle buluşuyordu’ 

Tarihin köklerine doğru nüfuz ediyordu… Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, sadece kürsüye çıkarak, 10 veya 15 şairin şiir okumasından ibaret değildi… Bu şehirde, öyle sohbet ortamları oluştu, öyle Bilgi Şölenlerine imkân sağlandı ki, ‘bugünlere zemin hazırlandı…’ Elbette abartmıyoruz. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, “Türk Dünyasını Buluşturan…” bilimsel ağırlığı da kendi içerisinde taşıyan sürekli mükemmeli arayan bir organizasyondu! Bu faaliyetlerle, şehri insanı; kendi değerleriyle buluşuyor, kaynaşıyor, edebi sofralarda geleceğin iklimini gönüllerde inşa ediyordu. 

“Türk Dünyası Hizmet Ödülleriyle…” bu şehir insanı kimleri ağırlamadı ki… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kırgızistan’da yaptıkları konuşmalarında, “Cengiz Aytmatov ismini sıklıkla telaffuz ettiler…” Dünyaca bilinen bu ünlü romancımızın Türkiye’de, ilk durağı Elâzığ Şehri olacaktı… Belki de, Türkiye’de, “Cengiz Aytmatov’un anıt parkı sadece Elâzığ Şehrinde bulunuyor!”

1990’lardan 2024’lere gelinceye kadar, “bu şehirde tarihi projelere imzalar atıldı!” 

Bir bakıma Elâzığ Şehrinde, “yıllar boyu Türk Dünyası Kültür, Sanat ve Edebiyat Kurultayı…” hayata geçirildi… Malazgirt- 1071 Zaferinin 937.nci yıldönümü, bu şehrin aydınlarının katılımıyla; Muş Valiliğimizin destekleriyle ihya edildi… Tarihe not düşmelisiniz… Elâzığ Şehriyle; Malatya, Urfa, Muş, Tokat, Gümüşhane, Kayseri vs. buluşmaları… 

Bu şehir, Türk Dünyası Hizmet Ödülleriyle;  İsa Yusuf Alptekinleri, Rauf Denktaşları, Mehmet Emin Aga ve İbrahim Şerifleri, Cengiz Aytmatov’u ağırladı…  Elmas Yıldırım’ın anma programını Bakü’de yaptık… Nur Sultan Nazarbayev’in Türk Dünyasına Hizmet Ödülünü Kazakistan’da takdim ettik… Türk Dünyası ile ilgili birlikte ortak yayınlar… 

Tekliflerimize gelelim?

Türkiye- Azerbaycan Üniversitesi’nin bir önemli kampüsünün Elâzığ Şehrinde hayata geçirilmesi…

Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarının, 1990’lardaki, ‘kültür-sanat- edebiyat iklimine taşınması…’ 

Türk Dünyasını Buluşturan mükemmel bir faaliyete dönüşmesi…

Elâzığ Şehrinin, 2025 veya 2026 Yılı, Türk Dünyası Kültür Başkenti olması yolunda, ‘gerekçeli karar hazırlanarak…’ gerekli tekliflerin yapılması…

2024 Yılı Türk Dünyası Hizmet Ödülünün Azerbaycan Devlet Başkanı İlhan Aliyev’e verilmesi…

Elâzığ Şehrimiz Bahçelievler’de, “Azerbaycan Parkı ve Şehitlik Anıtının…” olduğunu da bir daha ifade etmeliyim. 

Türkiye’nin muhtarı Gemuhluoğlu ağabeyimiz,  “İnsana dost olmak, fikre dost olmak, coğrafyaya dost olmak, tarihe dost olmak, Kendi vücuduna dost olmak, komşuya dost olmak gibi kademe kademe, 

Ama enteğre, bir bütün içinde bütün dostluklar söylenmeye mecburdur.” 

Bütün değerlerimize, ‘dost olacağız’  Dostlukta, sevgi ve muhabbet vardır. Dostlukta, daha güçlü bir irade ve gayret vardır. Elbette ki, 2000’li yıllara bir daha gitmek istiyorum. Şimdi, yerinde yeller esen, Vali Saim Çotur İşhanı’na… O İşhanı’nda; “Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti, Elâzığ Musiki Konservatuvarı Derneği, Gaziler Derneği, İlim Yayma derneği, Türk Ocağı, Türk Edebiyatı Vakfı Elazığ Şubesi vs. 

Bir akıl, bir yürek etrafında kenetlenen STK’lar… 

Güzel bir niyette, hayırda yarışalım… Nefis duvarlarını, tabi ki yıkarak yolumuza revan olalım…