YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKMASINI BİLİR
“Yiğit düştüğü yerden kalkar” günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız bir atasözüdür. Bu atasözü bize, başarılı insanların yaşamlarının bir döneminde sıkıntıyla karşılaşmalarına rağmen pes etmeden, o sıkıntıdan nasıl çıkacağını, zorlukları aşmak için nasıl çabaladığını ve sonunda o zorluğun üstesinden gelebileceğini hatırlatır.
Bu konuda Muşspor’a bakalım. Takım sezonun başlamasına çok kısa bir süre kala oluşturuldu. Futbolcular birbirlerini daha tam tanımadan kendilerini sahada buldular. Futbolla ilgilenen herkesin çok iyi bildiği takımda uyum denilen bir olgu vardır. Muşspor, henüz bu olgunluğa ulaşmadan kendisini ligin içinde buldu. Buna rağmen biri kupa maçı olmak üzere çıktığı 8 karşılaşmadan mağlubiyet almadan, ligin zirvesinde yer almayı başardı. Son iki karşılaşmasında mağlup olmasına rağmen halen zirve yarışında ilk sıralarda kendisine yer edindi. Bunun sezon sonuna kadarda devam edeceğine inanıyorum.
Takımda son iki haftadır yaşanan bir düşüş var. Bunun nedenlerini sayacak olursak ilk olarak kendi sahamızda yüksek tempoda oynadığımız bir Fatsa maçı var. Bu maçın hemen ardından takım dinlenmeden, adam akıllı bir antrenman yapamadan bu defa Samsun’da kupa maçı oynamaya gitti. Kupa maçının hemen ardından ise bu defa da Aydın’da Efeler deplasmanına çıktı. Yani takım bu kısa süre içerisinde zorluk derecesi yüksek 3 karşılaşmaya çıktı. Bu zorlu sürece ayrıca takımın önemli isimlerinin yaşadığı sakatlıklar ve son hafta cezalı futbolcularda eklenince bu hafta kendi evimizde son üç sezondur playoff oynayan, bu sezon yine aynı hedefte olan 68 Aksaray maçında mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Son iki haftada alınan iki mağlubiyetle hemen karalar bağlamamak gerekiyor. Çünkü önümüzde çok önemli bir maç var. Futbolcular, 68 Aksaray mağlubiyetinin olumsuz etkilerini bir an önce üzerlerinden atıp gelecek hafta deplasmanda oynanacak olan Osmaniyespor maçına konsantre olmaları gerekiyor. Hem metal hem fiziksel olarak çok iyi dinlenmeli ve çok iyi hazırlanmaları gerekiyor. Osmaniyespor maçından alınacak bir galibiyet bizi ligin ilk devresinin sonuna kadar ilk 3 içinde tutacaktır. Çünkü şuanda ligde ilk 10 içerisinde bulunan takımların 7’si ile oynamışız. Bundan sonraki süreçte diğerlerine oranla daha kolay denilebilecek maçlara çıkacağız. 6 Kasım tarihinde Osmaniyespor maçından umalım ve dileyelim ki ilk hedefimiz olan galibiyeti alırsak Ondan sonrası Allah Kerim. Yani Osmaniyespor maçı Muşspor için tekrar ayağı kalkma maçı olacak. Çünkü fikstür bizden yana dönecek.
Onun için diyorum ki: Muşspor’da bir yiğittir ve yiğit düştüğü yerden kalmasını da bilir.
Son bir konuya da değinmek istiyorum. Sezon başında kulüp Başkanı Nevzat Kaya ve Teknik direktör Serdar Sabuncu, basın toplantısında takımın kurulma aşamasını bize detaylı bir şekilde anlatılmışlardı. Kamp yerinden futbolcu transferlerine kadar birçok konuya değindiler. O toplantıda kulüp başkanı Nevzat Kaya, futbolcu transferleri ile ilgili çok önemli bir şey söylemişti. Futbolcuyu transfer ederken sadece yeteneğine değil aynı zamanda kişiliğine de önem verdiklerini ve kılı kırk yararak takım içinde huzursuzluk yaratmayacak futbolcuları seçtiklerini söylemişti. Şimdi böyle bir şey söz konusu iken son bir haftadır şehirde takımda futbolcular arasında huzursuzluk olduğu yönünde dedikodular dolaşıyor. Bu dedikodu, futbolcular arasında yaşanan küçük bir tartışmanın dışarıya sızdırılması ve büyütülmesidir. Çünkü, tek tek seçilerek transfer edilen futbolcuların huzursuzluk çıkarmaları durumunda Başkan Kaya’nın bu duruma hiçte hoş bakmayacağını çok iyi bilirler. Onun için bence bu iddialar sadece bir dedikodudur ve asılsızdır.