FIRAT HAVZASINDA SU VE ENERJİ SAVAŞI…
Bedrettin KELEŞTİMUR
Sözü baştan söyleyelim, “Bölücülüğün temelinde emperyal güçler yatar!”
Bizlerin en büyük zaafı nedir?
Geçmişe/ geçmişte yaşananlara, ‘unutkan oluşumuz’ Zihni melekelerimizi bu yönde çalıştırmıyoruz.
Günümüzün savaşı/ veya doğabilecek büyük savaşları artık, ‘öncelikle su ve sonrasında enerji savaşlarıdır’
Fırat Havzası, “bir büyük kültür ve medeniyet havzasıdır…” Coğrafyayı birleyen, derleyen, bizleri kendi köklerimize taşıyan bir ses havzasıdır… Urfa’dan Harput’a, Harput’tan Kerkük’e, ‘Fırat Vadisi boyunca bir hoyrat esintisi vardır…’ Bu coğrafya tarihi boyunca o esintilerle taçlandı… Irak Selçukluları Devleti, Suriye Selçukluları Devleti, “bin yıl öncesinden bizlere selâm verir!” Köklü tarihimizle birlikte, Anadolu’yu bütünleyen bir selâmdır… Fırat için yazdığımız bir şiirimizde;
“Sevda yürekli cengâver, yoldaşın
Bir atlıdır, Fırat; dağlar aşmada…
Bir kanadına, huyu güzel Murat
Aladağlardan süzülür, gelirsin.
Öte kanadın, yüreğim Karasu
Derin vadilerdedir, öykülerin…
Orada, ecdadın geçtiği yollar,
Coğrafyama kan damarı gibidir.
Anadolu’nun içlerine doğru,
Uzanır gider, akıncılarımdır…
Nal sesleri su sesinde dinlenir!
Fethi, sende duyar sende yaşarım!”
Fırat, seni sevdik, aşina olduk… Senin için ‘hazinesin’ dedik. Fırat’ı, bir baştan öte başa gezdiniz mi?
Suyla gelen bir büyük medeniyet… Fırat, sana seslenir, seninle konuşurum. Ey Fırat, “sesimsin, ışığım, Anadolu’msun… Bir zarif, sülün gibi uzanırsın!” Fırat’ta, Türk’ün Tarihi okunur! Efsane, mani, hoyrat, ezgilerim… Birlikte dinlenir, yanık türküler! Vahşi dalgalar, homurtularıyla, Kıyılarında bir masal anlatır… Ürpertiyle dinlenir, o masallar! İçimdeki alevler aksediyor. Sanki o dalgalar, ışık saçıyor… Derler, “Fırat’ın ipince yay gibi, damar damar bir gerilişi vardır.” Efsane Malazgirt burada doğmuş, tarih burada sahibini bulmuş, bütün öfkeler burada sağılmış, Fırat, ‘tarihe şahadet’ eden yol!
Damarımda akan kan kadar yakın! Sakın! ‘gözü kör’ fitne belasından…‘Basireti bağlanmış’ nefeslerden…
Hayatımızdan çok şeyleri koparan son yarım asır… Bu coğrafyada, fırtınalar, kasırgalar, gecenin ayazı misali kâbusla yürüyen ürütücü soğuk mu soğuk yıllar… Velhasıl, zorun da ötesinde, ‘uykusuz geçen gecelere sizleri mahkûm eden coğrafya’ Bu coğrafya da, ‘diri, canlı, güçlü ve de uyanık olmak zorundasınız…’
Fırat Nehrimiz, “720 bin km2 su toplama havzasına sahip!” Bu asil nehir, “yılda ortalama 30 milyar m3 su taşıyor!” Bu suyun yüzde 80’leri Keban Barajının yukarısından kaynaklanır…
“Seyreyle aşk nehrini bozkırlara can verir…” Fırat, bu millete; ‘candır, berekettir, ışıktır, hayattır, Yüce Yaratıcının en büyük lütfudur’
Fırat Nehrinin toplam uzunluğu, “2 bin 800 km’dir!” Türkiye sınırları içerisindeki uzunluğu, “bin 263 km’dir…”
GAP Projesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu bütünüyle ayağa kaldıran bir büyük medeniyet projesidir…
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu gezmenizi tavsiye ederim. Fırat nehrinin en büyük kolu, Murat Nehri, Ağrı sınırları içinden Aladağlardan doğuyor. Erzurum, Muş, Bingöl, Palu ve Elâzığ’dan geçerek Keban Baraj Gölü’ne ulaşıyor. Murat Nehrinin uzunluğu, “722 km’dir…”
Fırat’ın diğer nazlı kolu, Karasu; “Erzurum’dan doğup Erzincan’a geçiyor ve Keban Baraj Gölü’ne dökülüyor!” Elâzığ Keban’dan itibaren Fırat Nehri, “Erzincan, Sivas, Tunceli, Elâzığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa il sınırından sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına girer. Irak’ta, Dicle nehri ile birleşerek Şatt’ül- Arab’ı oluşturur ve Basra Körfezi’ne dökülür”
Fırat ve Dicle Nehrinin üzerinde, ‘büyük barajlar…’ Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bir büyük derya oluşturur… Keban, Karakaya, Atatürk, Birecik ve Karkamış Barajları…” başta olmak üzere onlarca Baraj; ‘bu coğrafyaya ışık ve bereket saçıyor…’
Bir şey daha var efendim? Maden Tetkik Arama Enstitüsü’nden yapılan açıklamada, “Keban İlçesi sınırları içinde yer alan Fırat Nehrinin Batı sahasında, “40 bin 700 ton görünür, 10 bin 600 ton da muhtemelen altın rezervi bulunduğu belirtiliyor!”
Türkiye’den geçen petrol ve boru hatları arasında;
“Irak- Türkiye Ham petrol Hattı…
Bakü- Tiflis- Ceyhan Ana İhraç Ham Petrol Boru Hattı…
Trans- Anadolu Doğalgaz Boru Hattı…”
Türkiye gerçekten, stratejik öneme sahip bir köprü… Öyle bir köprü ki, ‘enerji hatları üzerinde yerini alıyor’ Kanaatimce de, ‘yerküresinin en önemli stratejik hamlelerine sahibiz…’
Şimdi, alenen sormak isterim, “bölücü terörün amacı nedir?”
“Fırat Havzası ve onun üzerindeki muhteşem eserlerdir…”
Bu coğrafyada, anlaşılan o ki, daha fazlasıyla güçlü olmalıyız. Bu coğrafya insanının, ‘geleceğe bakışını ve milli hissiyatı giderek güçlendirmeliyiz.’ Öncelikle, ‘insan/ veya insanımız…’ diyoruz.
Bu ülkede, ülke coğrafyasında; “Fırat’ı sıklıkla konuşalım!” Sürekli, ilmi ve akademik projeleri de çalıştıralım! Gözümüzü, alabildiğine aşalım! “Fırat Havası, Su ve Enerji Savaşları…” üzerinde de, 85 milyonu aşan insanımızı da, ‘sürekli aydınlatalım’ Aman ha! Bizlerin en büyük düşmanı, ‘bilgi kirliliğidir’ Asrımızın en büyük hastalığı/ veya marazi derecelere varan sıkıntıları, ‘yanlış haberlere çok fazla kulak verilmesidir…’ Bizlerin en büyük dostu da, ‘akıl ve feraset sahibi olmaktır’