Bedrettin KELEŞTEMUR

Tarih: 13.10.2025 20:34

HAZAR’DA ÜÇ GÜN

Facebook Twitter Linked-in

HAZAR’DA ÜÇ GÜN

Bedrettin KELEŞTİMUR

Hazar’da üç gün… Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarının 28.cisini 17.18.19 Ekim 2025 tarihlerinde idrak edeceğiz. Türkiye’nin, Türk Dünyasının en soluklu, en anlamlı ve istikrarlı, “ŞİİR AKŞAMLARI…”

Elâzığ’da, Türkiye’de, Türk Dünyasında; “Şiirin, Sanatın, Edebiyatın, Musikinin konuşulduğu günlerdeyiz…” 1992 yılından günümüze kadar uzanan bir zaman dilimi… O zaman diliminde, Elâzığ Şehrinden Türk Dünyasına tarihi köprüler kuruluyor… Şimdiye kadar, 100’lerde şair, yazar, mütefekkir insanımız “Türk Dünyasının Manevi Azığı Elâzığ Şehrinde!” her biri görkemli buluşmalara vesile oluyorlar. Bu buluşmalarla çok güçlü gönül bağları kuruluyor.

Elâzığ Valisi Numan Hatipoğlu ve Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları birlikte açıklamalarda bulundular. 

“Derin bir hissiyata sahip veciz ifadelerle duygu yüklü bir açıklama…” 28.ci Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarının teması, “Kutadgu Bilig’in yazarı ve asrın yaşayan yol gösterici Bilgesi Yusuf Has Hacib’e saygı…” olarak belirleniyor. Çok önemli ve de anlamlı bir seçim… Bu tema da, “bilgelik, adalet ve erdem kavramları…” bir nakış gibi gönül dünyamıza işlenecektir, inşallah. 

Bu çok kapsamlı tarihi organizasyona, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü ve TÜRKSOY…” her bakımdan katkı sağlayan paydaş kuruluşlar… Tabi ki, ‘siyasi iradenin de güçlü bir desteği…’ görülüyor.

Valilik ve Belediyemizin çağrısında, “bu sanat ve kültür ziyafetine güçlü bir davet ve katılım…” kalbi olarak arzu ediliyor. Belediye Başkanı Şerifoğulları, bu yılki tarihi programa; “Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından şairlerimizi, şehrimizde misafir edeceğiz!” Üç gün boyunca bizlerle birlikte olacak şairlerimizi de isimleriyle birlikte sizlerle paylaşalım; 

“Ramıl Ahmadov (Ramil Ahmed), Ibrahım Hajıyev (İbrahim İlyaslı), 

Elvın Alızade (Elvin Alizade), Xuraman Muradova, 

Mohammed Omar Mohlaldeen (Ömer Kazancı), Leyla Şerif Emin, 

Nuralı Kholbutaev (Nuralı Kabul), Assel Ospan, Gayrat Majıdov, Sultanbek Kudaybergen, 

Agrafena Kuzmina, İnci Okumuş, Talat Ülger, Şerif Kutludağ, Mehmet Sümer, Bülent Polat, 

Mehmet Ali Kalkan, Gonca Yılmaz Hatunoğlu, Feyzullah Arslan, Süleyman Baydili, 

Gökhan Bulut, M. Hüseyin Özer, Sündüs Arslan Akçay, Meltem Çapar Çiftçi, 

Bukrenur Yılmaz, Ahmet Demir”

Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları açıklamalarında, “Elâzığ’ın kültür birikimi, zarafetini ve gönül zenginliğini dünyada buluşturan güçlü bir kültür markası olarak öne çıkıyor…” 

Türk Dünyası Hizmet Ödülleri de bu yıl sahiplerini buluyor. Ve her biri anlamlı ödüller. 2025 Yılı Türk Dünyası Hizmet Ödülleri, “Dünya Etnospor Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları (YTB) Başkanı Abdulhadi Turus ve Nobel Ödüllü doktor, akademisyen, biyokimyager ve Moleküler Biyolog Prof. Dr. Aziz Sancar’a…” veriliyor. Türk Dünyası Hizmet Ödülleri, ‘Şehrin Ödülleridir…’ 2003 tarihinden itibaren verilmekte olan Türk Dünyası Hizmet Ödülleri, özellikle de, Türk Dünyasında ve Gönül Coğrafyasında önemli sesler getirmiştir.

Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, her yıl olduğu gibi, 17 Ekim 2025 Cuma Günü Saat, 17.30’da; ‘tarihi yürüyüşle…’ 15 Temmuz Meydanından Cumhuriyet Meydanına Mehteranla birlikte, ‘bir halk yürüyüşü / aydı yürüyüşü…’ olarak başlayacaktır. Cumhuriyet Meydanında, “Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Bandosu Konseri…” olacak. Cumhuriyet Meydanından, Mehter takımı eşliğinde; “Kültür park Amfi tiyatroya protokol ve şairler yürüyüşü…” Amfi Tiyatroda, ‘Mehteran Konseri…’

19.30- 21.00 sularında, “Bütün Şairlerin Katıldıkları Şiir Okumaları…” Bizler buna, ‘şiir ziyafeti de diyebiliriz…’ Şiir ziyafetinin hemen akabinde, “Esat Kabaklı Konseri…” ile mest olacağız.

Hemen şunu ifade etmeliyim, “17-18-19 Ekim tarihlerinde Elâzığ Şehrimizde hava açık olacak…”

Hava sıcaklıkları gündüzleri 21 derece olurken, geceleri ise 12 dereceye kadar düşecek… Şehrin bu tarihi günlerinde, ‘biraz kalın giyinelim…’ 

18 Ekim Cumartesi Günü, şairlerimizle birlikte İl Merkezinde ve bizlerin “Açık Hava Müzesi” olarak nitelendirdikleri Harput’ta gezi programı olacak. Aynı günün akşamı, 18.45’de, “Hazar Şiir Akşamları Tanıtım Filmiyle…” program Amfi Tiyatroda başlayacak. İstanbul Devlet Halk Dansları Kırgızistan Türk Dünyası Korosu gösterisi… Aynı mekânda, “Türk Dünyası Ödül Töreni Takdimleri…” yapılacak. 

Ve 20.30’dan itibaren de, “Kıraç Konseri…” 

19 Ekim 2025 tarihinde, “Şairlerimiz Sivrice’de…” olacaklar. Sivrice’de, “Katılımcılara Teşekkür ve Plaket Takdimi…” ve sonrasında, “Hazar Gölü Gezisi…” 

Bu faaliyetin hazırlanmasında, ‘işin mutfağında olan gizli kahramanlar…’ onlara da müteşekkiriz. Her biri emektar insanlar… Müteşekkiriz. Bu şehre, bu şehrin insanına ve kültürüne, ‘vefalı dost olmak…’ Şüphesiz ki, sanat camiasını da gayretlendiriyor. Bu tarihi organizasyonun içerisinde, ‘okullarımızın da olduğunu…’ bilvesile belirtmek isterim. Önemli olan da, ‘gelecek kuşaklarla köprüler kurmak…’ Bütün bu erdemli çalışmaları geleceğe taşımak…

***

O muhteşem, “Çırpınırdın Karadeniz” şiirinin yazarı Ahmet Cevat’ı dinleyelim;

“Soranlara ben bu yurdun

Anlatayım nesiyem;

Ben, çeynenen bir ülkenin 

“Hak” kışkıran sesiyem!”

Şairlerin haykırması nasıl oluyormuş?

Hüseyin Cavit, 

Kızıl rejime meydan okuyan bir şairdir…

1937’lerde başlayan ‘mahpusluk yılları’

Sibirya’nın buz tutan zindanlarında yazılır, ‘hayat hikâyesi…’ Ölüme tebessüm eder…

Ne diyor, Hüseyin Cavit;

“Kimlerin oğlusun? Nesin? Kimsin?

Sürünüp durma böyle bir yüksel!

Bir düşün, gör beş altı asır evvel

Ne idin? İmdi neredesin? Bu ne yas?

Acaba yok mu sende izzet-i nefis”

Şiirde, Sanatta, asıl hesaplaşma da budur?

Destan Şairimiz Niyazi Yıldırım;

“Şiir; dikenlikte laleye benzer

Ne fıkraya, ne makaleye benzer

Şair; vatan içre kaleye benzer;

AT uşaklığında görmez kârını,

Korur milletinin itibarını..” 

Şair, bir haysiyet abidesi misali karşınıza çıkar,

Ondaki söz, milletinin dilidir, kelamıdır!

Yahya Kemal Şiiri tarif ederken;

“Kalpte geçen bir hadisenin lisan halinde tecelli edişidir; hissin birden bire lisan oluşu ve lisan halinde kalışıdır” 

Beyatlı, “şiir dilin özüdür, kokusudur, lezzetidir, musiki kabiliyetidir yahut bunlardan doğan hususi bir şekildir” der.

Mehmet Emin Yurdakul,

“Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et; 

Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, 

Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;”

‘Şair’ ve ‘Şiiriyet’

Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarında da, ‘o hassasiyete kulak kesileceğiz’

Bütün misafirlerimizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlarım… Şiirin Başkenti Elâzığ’a hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Günleriniz aydınlık olsun…

Başarı dolu dileklerimizle, efendim. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —