HESAP VERMEYİ DÜŞÜNÜNCE
Bu yazımızı Ramazan Ayı içerisinde kaleme almıştık.
Ama güncelliğini koruyan bir yazı.
Ramazan Ayının apayrı bir özelliği var.
Bu ay Kur’an ayı, Oruç ayı, Tefekkür ayı, Dua ve Yakarış ayı, Selât ve Selâm ayı, Sadaka, Zekât, Fitir ve yardımlaşma/ dayanışma ayı, Rahmet ve Bereket ayı…
Bilumum iyilikleri, güzellikleri, erdemlikleri birleştiren ve de buluşturan bir ay…
İnancımız ne diyor, “İnsan kendisinin başıboş yaratıldığını mı sanır?”
Öncelikle, ‘kendimize yöneleceğiz’ Kendimizi bileceğiz! Hesap Gününü bileceğiz!
“Hesap Gününü Bilmek!” Her halükarda uyanık olmamızı sağlar.
Beş vakit namazın her rekâtında okuduğumuz Fatiha Suresinin 3.ncü ayetinde şöyle buyrulur; “Din (hesap) gününün malikidir!” ve ayet şöyle devam ediyor; “(Rabbimiz) Ancak sana ibadet ederiz ve ancak senden yardım dileriz”
Hesap Günü, en zor, en çetin günümüz… Bu güne kendimizi hazırlayacağız. Vakarımızla, Edebimizle, Adabımızla kendimizi koruyacağız!
Asrın fitnesinden, Asrın tuzaklarından kendimizi/ ailemizi/ ve neslimizi koruyacağız.
Bakara Suresi 24.ncü ayette ne buyruluyor;
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taş olan ateşten koruyun!”
Sadece kendimizden sorumlu değiliz. Ailemizden ve neslimizden de sorumluyuz!
Hümeze Suresi 11 ayette şöyle buyruluyor;
“Hümeze olan (insanları arkadan devamlı ayıplayıp çekiştiren) yüzlerine karşı (da onlarla) alay etmeyi adet edinen her kişinin vay haline!”
Bizim inancımız sıklıkla empati yapınız der; “sana yapılmasını istemediğin bir şeyi bir başkasına yapma…”
Mutlaka her birimizin yanlışları, hataları, eksikleri, kusur ve kabahatleri var/ olacaktır da! Beşeriz, günah işlemeye meyleden bir yönümüz var. Önemli olan nedir? En kısa zamanda, ‘tevbe ederek hatalardan dönme basireti göstermek’
Kur’an bizleri terbiye ediyor. Öyle bir terbiye ki, ‘kendimize yöneliyoruz’
Maun Suresi 1-7 ayetlerde şöyle buyrulur;
“Dini (Hesap Gününü) yalanlayanı gördün mü?
İşte o yetimi itip kakandır
Yoksulu doyurmaya da teşvik etmez
Artık vay o namaz kılanların haline!
Ki onlar, namazlarından gaflet edenlerdir (ona ehemmiyet vermezler)!
Onlar ki riyakârlık (gösteriş için ibadet) ederler
Ve mâun’u (zekâtı) men ederler!”
Müslüman kimdir sorusuna verilen yegâne cevap nedir?
“(İyi) Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların emin olduğu kişidir. (Asıl) muhacir de Allah’ın yasakladıklarını terk edendir!”
Müslüman, ‘emin ve güvenilir’ olandır. İçi ve dışı bir olandır. Doğru, dürüst ve samimi olandır.
Kalem Suresi 10-14 ayetlerde şöyle buyrulur;
“Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme!”
İmam Gazali’nin 7 madde de belirttiği dilin afetleri şunlar;
“Boş şeyler konuşmak,
Fuzuli konuşmak,
Batıl konuşmalara dalmak,
İtiraz ve münakaşa etmek,
Husumet (düşmanlık) beslemek,
Konuşmayı gösterişli yapmak,
Alay etmek!”
İnsan olarak nihai hedeflerimiz olacaktır, şüphesiz. Hem içerisinde yaşadığımız dünyamızı mamur kılmak yönünde gayretlerimiz olacak ve hem de, ahiret hayatımızı ihlas ve salih amellerimizle inşa edeceğiz.
Vakıa Suresi 88-89 ayetlerde şöyle buyrulur;
“Fakat (ölen bir kimse), (Allah’a) yakın kılınanlardan (sabikünden) ise artık (ona) bir rahatlık, güzel kokulu bir rızık ve Naim Cenneti vardır”
Hesap Gününü bilen ve ona kendisini hazırlayan bir kimse, “takva sahibi…” bir kimsedir. Dünya hayatını da; ‘cennet misali güzelleştiren…’ yaşanılır bir hale getiren de onlardır. Hesap Gününe inananlarla birlikte, ‘gayretimiz…’ ufkumuz, gayemiz ilkelerimiz olacaktır/ olmalıdır.