Bedrettin KELEŞTEMUR

Tarih: 09.09.2025 20:26

NİCE DOSTLAR VARDI

Facebook Twitter Linked-in

NİCE DOSTLAR VARDI

Bedrettin KELEŞTİMUR

Nice dostlar vardı, hayattan koptu 

İçimizden binbir vaveyla koptu 

Yıldız yıldız kayar gök semasından

Işık ışık kandiller bir bir koptu

 

NEVAİ GÜL 

Güllerin solduğu mevsim mi, Eylül?

Kırmızı gül, sarı gül, beyaz güller, 

Arasında bakma öyle melül melül

Son bahar, bir nevai gül ağarsın

 

YİNE AKŞAM

Bugün yine akşam, ılık rüzgârlar

Eser, sıcak bir günün inadına…

Soluk soluğa dağılır efkârlar

Sükût kıyamda, yorgunluk adına

Dualar, sessiz çığlığı ağırlar

 

YUNUS

Yunus yana yana yürüdüydü

Mevlâna döne döne,

Bense kana kana yürüdüm

demiştim de…

Unutuldu, hepsi birer birer

Unutuldu,

Artık sadece yolculuk var şiirlerde…

 

BURASI MUŞ!

Burası Muş, dört yanı dağla kaplı

Murat akar, ta derin vadilerden

Süzülür suları, sanki hesaplı

Göz alabildiğine dümdüz Ova

Bereketi içine alan kova...

Güzelim yurdum, sanadır gayretim

Öyle bir sevda ki, kalbi hasretim.

 

FIRAT BOYLARINDA…

Arapgir, Çemişgezek, Kemaliye,

Fırat boylarında kanat çırpar 

Pertek, Keban, Ağın'dan Harput'a

Bir serin rüzgârdır, göğsüme çarpar

Vuslat Havzasıdır, havası bir hoş!

Sular, dalga dalga toprağı öper...

 

DÜŞLERİM

Düşlerim, Mescid'i Haramdan,

Mescidi Aksa'ya...

Akıl, gönül olup vuslata aksa ya!

Müjdelerin, müjdesi saklı Miraç’ta

İnsanlık, gönlünü döndürüp baksa ya?

Hikmet dersiyle, hidayete erenler

Şahadete bağrını açıp can verenler

21.nci asra bir ışık yaksa ya

 

GAZZE'DE

Gazze'de, sözün bittiği yerdeyiz

Özüme dokunur, zalimin yaptığı

Günün beş vakti kıyamda, serdeyiz

İmanım, hakkı hak bilip taptığı

Şâhadete kucak açan yerdeyiz

 

BENLİK SUYU

Somuncu Baba, nefsin tuzağından;

Titredin kaçtın, dünyanın azığından!

Feleğin hırsı, kamçısı dönderir

Benlik şarabı içirir bağından!

 

EZANLAR

“Haydi selâh, haydi felâha” der,

Bundan mualla ne olur ki, canlar?

Haydi, bir nefes, yürek olmaya der,

Bundan daha hasbi ne olur?”

Bizim inancımız, “günün beş vaktinde âlemi barışa davet ediyor!”

Ezanı geliniz dostlar, ‘can kulağıyla dinleyelim’

 

YUNAN’A

Cenk havası çaldı mı gör Anadolu’yu

Başına düşecek olan doluyu…

Mehmet’imin, Atina’da soluğu…

Dinler misin bir daha İzmir Marşını

Batının şımarık kindar uşağı

Götürürler birgün baş aşağı…

 

SOYSUZUN MAYASI

Dün de, bugün de, yarın düşman aynı

Dün Mondros’ta, Sevr’de fitne dünyası

Kullandıkları maşalarda aynı!

Değişmez dünya, soysuzun mayası!

Dün Haçlıydı, bugün neyin narası

Fesat kazanıydı, Karun parası…

Asrımızda devam eder, yarası!

 

TREN BEKLEDİM!

Tren bekledim, Elâzığ Garı’nda…

Devlet Demiryolları hangarında;

Eskimiş trenleri gönderdiler!

Hızlı tren, siyaset pazarında

Elâzığ kim bilir, kimin nazarında?

Haydi be gakgom senin öngöründe,

Sivil yürekler sağduyu çağrısında!

 

ADALET

Adalet ismine, vurgunum ben…

Devlet olmayan yerde, sürgünüm ben…

Aykırı her çağrıya, dargınım ben…

Lâl değilim, sükûtum der; yorgunum ben…

Eser vermeyen kasvet, argınım ben…

Terazi, her yaraya sargıyım ben…

 

DEĞİŞTİ

Ülkemin rengi, boyası değişti!

Göç dalga dalga yüreksize konak!

Örfüm, âdetim, töresi değişti!

Ey ülkem, ‘vefasıza’ tutma çanak

Vefa; topraktır, vatandır, bayraktır

Aynı hisleri paylaşan millettir

 

BİRLİKTE OLMA GÜNÜDÜR

Ecdatla birlikte olma günüdür

Tarihle destanlara uyanalım!

Malazgirt’te, Türk’ün zafer günüdür

Kocatepe’yi birlikte analım!

Vatan bize, “ebed-müddet” günüdür

Bedri, maziden atiye dönelim

Alparslan’la büyük ülkü günüdür

Bir hilal uğruna bayraklaşalım!

Kılıcın hakkını verme günüdür

Vatanı adaletle donatalım!

İkiliği, nifakı atma günüdür

Tek vatan olsun, derdine yanalım

 

GEÇEMEZSİN HEY

Hak, hukuk var, bir başkasına saygı…

Saygıyı çiğneyip geçemezsin hey!

Bedri, insan olmak en büyük vergi

Kutsalı çiğneyip geçemezsin hey!

Gözyaşı, mazlumun yükselen sesi

Ses duvarını yıkıp geçemezsin hey

 

SAATLER

Saatler, gecenin yarısında

Karanlık, sessiz çığlığın kendisi

Uykuları bölen vicdan karşısında

Titretir, vebalin tam da kendisi

 

YÜRÜ

Tarihler yazdı adını, yiğidim…

Destanlar, efsanelerle anıldın!

“Yürü…” der, mazin kadar temiz yolda!

Yollar, zaman, mekânlar seni bekler

Yeni bir yüzde, yeni bir nefeste;

Esenlikli yola selâm yiğidim


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —