Bedrettin KELEŞTEMUR

Tarih: 28.12.2025 19:50

TÜRK DÜNYASI KADIN ŞAİRLER BİRLİĞİNDEN AÇIKLAMA

Facebook Twitter Linked-in

TÜRK DÜNYASI KADIN ŞAİRLER BİRLİĞİNDEN AÇIKLAMA

Bedrettin KELEŞTİMUR

Geçtiğimiz yıl içerisinde Türk Edebiyatı Vakfının teşvikleriyle Türk Dünyasının her bir ülkesini temsil eden Şair Hanımlardan ibaret “Türk Dünyası Kadın Şairler Birliği” oluşturulmuştu. Bu önemli bir gayret ve teşebbüstü. Bizlerde bu teşebbüsü bu köşemizde daha önce diler getirmiştik. 

Türk Dünyası Kadın Şairler Birliği, Huraman Muradova öncülüğünde, Türk Dünyasındaki kadın şairlerin kültürel işbirliğini güçlendirme amacıyla kurulduğu ifade edilir. Şairler Birliği çalışmalarına büyük bir özveriyle devam etmekte ve Türk Dünyasındaki kadın şairlerin sesini duyurmayı hedeflemektedir. 

Türk Dünyası Kadın Şairler Birliği Başkanı Huraman Muradova, 24 Aralık 2025 tarihinde Bakü’de bir açıklama yaparlar. Bu açıklamada, “Medeniyet üzerinde kurulan köprüler Türk Dünyasının birliğini, hemfikir oluşunu daha da güçlendirecektir!” ifadelerini kullandılar.

Muradova’nın açıklamaları özetle şöyle; “Türk Dünyasında hem fikir oluşun güçlendirilmesi, ortak değerlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususu manevi mesuliyet talep eden mühim bir misyonumuzdur. Türk Dünyası Kadın Şairler Birliğinin kurulması, Türk Dünyasının edebi hayatında önemli bir merhalenin başlangıcı olarak değerlendirilmelidir. 

Yapılan bu önemli adımla, Türk dünyasında kadın şairlerin rolünün arttığını, onların yalnız edebi sürecin iştirakçisi olmakla kalmayıp hem de medeni birliğin taşıyıcısı… Birliğin esas maksadı kadın şairlerin yaratıcılığının tebliği, genç istidatlara destek, ülkelerimiz arasında edebi-medeni köprülerin kurulması ve Türk dünyasında birlik ruhunun şairlerimiz vasıtasıyla daha da güçlendirilmesidir.

Kısa bir müddet içerisinde, birliğin faaliyeti güzel meyvelerini vermeye başladı. Türkiye’nin Kayseri Şehrinde gerçekleştirilen uluslararası edebi toplantı, Elâzığ’da 28.nci Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, Türk Dünyası Şairlerinin bir araya gelerek ortak düşünce ve duyguları paylaştığı önemli platformlara çevrildi. Bu faaliyetlerde, ‘kadın şairlerin faal iştiraki’ seslendirilen şiire özgü numuneler Türk Milli Düşüncesinin ve manevi değerlerinin yegâne sesi olmuşlar… Özellikle bu tür anlamlı gecelerle çalışmalar sınırlı değildir. Aynı zamanda paneller, müziğimiz, gençlerle görüşler, edebi diyaloglar, fikir alış verişleri, Türk Dünyasının gelecek nesillere yönelmiş bir strateji mahiyeti de taşır. 

Türk Dünyası Kadın Şairler Birliğinin faaliyetlerinin sistemli bir şekilde geniş bir coğrafyada koordineli bir şekilde yardımcılarını da belirlemiştir. Türkiye’den İnci Okumuş, Azerbaycan’dan Aysel Hanlarkızı, Özbekistan’dan Nargiz Asadova, Kırgızistan’dan Nurkız Riskulkızı, Kazakistan’dan Assel Ospan, Makedonya’dan Leyla Şerif Emin, Şimali Kıbrıs’tan Feyzan Korur, Kerkük’ten Gülzar Bayatlı, Başkurdistan’dan Tenzilia Davletberdina, Tataristan’dan Şemsiye Cihangirova… Bu belirlemeler, Türk Dünyasının muhtelif bölgelerinde kadın şairlerin edebi-medeni faaliyetlerinin gelecekte birlik ruhunu güçlendireceği bakımından önemlidir. 

Muradova, “Maksadımız, Türk Dünyasının kadın sesini, ana ruhunu ve poetik düşüncesini küresel dünyada daha aydın ve tesirli bir şekilde tanıtmaktır” Bu birlik, Türk halkları arasında edebi ve medeni alakaların güçlendirilmesine, dostluk ve hemfikir oluşun derinleşmesine vesile olacaktır. Türk Dünyasının ortak geleceğine hizmet eden önemli bir edebi platforma ilgili faaliyetlerle devam edecektir. 

Bir aydın olarak, 2026 yılına adım attığımızda şu soruyu sormalıyım; “Türk Dünyasını ne kadar biliyoruz?” Sosyal ve Kültürel alanlardaki faaliyetlere mutlaka her türlü desteği esirgememeliyiz. Geleceğin Türk Dünyasına, ‘tarihi köprüleri şimdiden inşa etmenin yolunda ter dökmeliyiz…’

Türk Dünyası Kadın Şairleri birliği içerisinde görev alan birçok şairimizi eserlerinden tanımaktayız. Benim öncelikle üzerinde durduğum, “her ülkede edebi mahfillerin oluşturulmasıdır!” Bu mahfillerin, bulundukları ülkenin yazılı ve sözlü basınıyla içiçe olmalıdır. Çalışmalarını, ‘birlikte paylaşmalarıdır’

Bizler ne yapıyoruz, Türkiye’nin Elâzığ Şehrinde başta olmak üzere, ‘bu düşünceleri paylaşıyoruz’ 

Gayretimiz, “Türk dünyasını bir baştan öte başa dolaşan bir büyük ses ve söz nehri olmalıdır!” 

O nehir, bir büyük çağlayana dönüşmelidir. Gaspıralı İsmail Bey’in gittiği yoldan, “21.nci asrın idealist aydınları bir büyük cedid hareketine doğru yürümelidir…” Selam ve Muhabbetle

GASPIRALI’YA

Gördüm seni, bir asır öncesinde

Ata Yurdun, Ana Yurdun sesinde

Sarsılmaz bir irade nefesinde

Parlayan bir yıldızsın fikirlerinde

Işık oldun, rehbersin eğitimde

Rüyalarımı süsler, hecesinde…

Âlimler sofrasında, nicesinde

Lirik bir ses, bir duygu, sefer gibi

İlkler, ilkelerle, dünyama ilham

NİYAZİ YILDIRIM’A

Nil, Tuna, Fırat’ı Türk’ün suyolu

İçinde Oğuz’un yirmi dört boyu

Yürür meydanlarda Horasan gülü

Adım, ‘Niyazi’ destanlar burcunda;

Zafere adanmış, Genç Osman Soyu

İfadem, bir nesli ihya harcında

 

NİHAL ATSIZ’A

Nerede ülkemde yiğitler burcu?

İrfan Ocağında dökelim harcı

Hal ehlinin gönlündesin ebedi

Atsızlar tutar, Kürşat’ça nöbeti

Lakin haykırdı, her zaman dik durdu

Âlem-i Türk’ün adsız neferleri

Tarih boyunca bitmez seferleri,

Sizlerle yürüyecek büyük ülkü

Issız yüreklerin çığlığındayız

Zafer hakkındır elbet; Hak olacak

 

AZERBAYCAN’A

Aynı keder, sevinci paylaşırız

Zor günlerde birlikte eyleşiriz

Ezelden ebede emelimiz bir

Rüzgârla dalgalar, ay-yıldızım bir

Bedri, köklü ağacın iki dalı;

Azerbaycan can, Türkiye’m can suyun!

Yeryüzünde ne güzel yer beğenmiş

Can siparane birbirine kalkan

Aynı ülküye; Turan Yoluna hey!

Ne de güzel yakışmış birbirine

 

AHMET KABAKLI HOCAYA 

Ah desem, şu köhne günler için

Haykırabilsem içimdeki yangın,

Mazlum bakışlara, şefkat türküsü

Erdemli insan, Alperen Yolcusu

Tarihe adını düştüğün vakit;

Kahpe yüzlere dersini verdiğin,

Alnı açık, bir bilge tavrıyla hey!

Bayrağında, sağduyunun kalesi

Ağır yük, omuzlarında bir nesil;

Kelimeler, yağmur serinliğinde

Lisan-ı hal ile temayüz etmiş;

İnce elekten, geçirmiş zamanı

 

BİR OLMAK 

Bir olmak, öyle güçlü bir şuur ki,

İyilikler, nehir yatağı gibi 

Rıza makamı, öyle bir vakar ki,

Olmak, tan vaktinin şafağı gibi 

Lebbeyk, öyle yüreklerden akar ki,

Meydanların fethe atağı gibi 

Arkadaş hislerim öyle vurur ki,

Cenk naralarının otağı gibi 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —